Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4504
Karar No: 2015/10588
Karar Tarihi: 16.11.2015

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/4504 Esas 2015/10588 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2015/4504 E.  ,  2015/10588 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı (iki kez), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık ...), çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (beş kez), tehdit, çocuğun basit cinsel istismarı (dört kez)
    HÜKÜM : Sanık .."in beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyetine, suça sürüklenen çocuk ..."nın zincirleme olarak beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve zincirleme olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkûmiyeti ile tehdit suçundan beraatine



    İlk derece mahkemesince verilen hükümlerin sanık müdafii, suça sürüklenen çocuk ile müdafii, katılan müşteki İlyas, katılan mağdur vekili tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafii tarafından incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 04.11.2015 Çarşamba saat 13:30"a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
    Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ....hazır olduğu halde oturum açıldı.
    Yapılan tebligat üzerine dosyadaki yetki belgelerine dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... ve Av.... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
    Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
    Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
    Sanık müdafileri temyiz layihalarını açıklayarak savunmalarda bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istediler.
    Sanık müdafii Av.... 8 sayfalık yazılı savunma dilekçesi ile ekinde bir takım belgeler sundu. Alındı, okundu, dosyasına konuldu.
    Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
    Son sözleri sorulan sanık müdafileri savunmalarına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 18.11.2015 Çarşamba günü saat 13:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
    Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
    Kovuşturma evresinde ifadesinin alındığı 09.09.2014 tarihli celsede onbeş yaşını tamamlamış olan mağdur ... ile kanuni temsilcileri olan anne ve babasının sanıktan şikâyetçi olmadıklarını beyan etmeleri karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 234/2. maddesi uyarınca mağdura yaşı nedeniyle atanan zorunlu vekil ile mağdurun babası..."ın mağdur adına sanık hakkında açılan kamu davalarına katılma ve kurulan hükümleri temyize hakları bulunmadığından, katılan mağdur ... vekili ile mağdurun babası katılan İlyas"ın sanık hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca Reddiyle, incelemenin sanık müdafii ile suça sürüklenen çocuk ve müdafiin temyizleriyle birlikte katılan mağdur vekili ile katılan İlyas"ın suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükümlere yönelik temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında Adli Tıp Kurumu.... İhtisas Kurulunca düzenlenen 05.12.2014 tarihli raporda, sanığın 2011 yılı ilkbahar aylarında işlediği suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu belirtilmesine karşın, dosya içerisinde fotokopisi bulunan sanığın askerliğe elverişli olmadığına dair 18.08.1993 tarihli raporda “hafif derecede debilite ve serebral palsi” teşhisi konulduğunun belirtilmesi, yine dosya içerisindeki... Devlet Hastanesi ile ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin onaysız epikriz raporlarında sanıkta hafif zeka geriliği, şizofreni, epilepsi ve organik olmayan psikotik bozukluklar tespit edilip bu rahatsızlıklara yönelik ilaçlar tavsiye edildiğinin belirtilmesi ve TCK"nın 32. maddesi uyarınca rapor alınması sırasında da sanıkla ilgili askerliğe elverişsizlik raporu ile hastane kayıtlarının gönderilmediğinin anlaşılması karşısında, hükme esas alınan raporun içerik itibariyle açıklayıcı ve kanaat verici nitelikte bulunmadığı gözetilerek, sanıkla ilgili askerliğe elverişsizlik raporu ile hastane kayıtlarının ilgili kurumlardan celp edilip dosya ile birlikte sanığın yeniden gönderilerek, TCK"nın 32. maddesi anlamında işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalmış olup olmadığı hususlarında Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mevcut raporla yetinilerek eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Suç tarihlerinde oniki-onbeş yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun TCK"nın 31/2. maddesi anlamında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunun 35. maddesine göre nihai değerlendirmeyi yapma yetkisinin münhasıran mahkemeye ait olduğu, 5271 sayılı CMK"nın 62 ila 73. maddeleri arasında düzenlenen bilirkişi incelemesine ilişkin hükümlere göre de, hakimin bu konuda tam kanaat sahibi olabilmesi için gerekirse sosyal inceleme raporu ile birlikte adli tıp uzmanı, psikiyatrist ve uzman hekimden de görüş aldıktan sonra yapacağı değerlendirmeye göre karar vereceği gözetilerek, suça sürüklenen çocuk hakkında Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca aldırılan “suça sürüklenen çocuğun soyut düşünce yeteneğinin tam oturmadığı, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarının farkında olmadığı ve olaylara bilinçsizce karıştığı” şeklindeki 24.09.2014 tarihli sosyal inceleme raporunda ve Adli Tıp Kurumu... İhtisas Kurulunun “suça sürüklenen çocuğun basit cinsel eylemlere karşı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olduğu ancak güç kullanımı, bilgi ve beceri gerektiren ve cinsel haz içeren nitelikli cinsel eylemlere karşı fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu” şeklindeki15.12.2014 tarihli raporunda yer alan tespitlerin bizzat duruşmada yapılacak gözlemle birlikte irdelenip suça sürüklenen çocuğun TCK"nın 31/2. maddesi anlamında işlediği fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiillerle ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin gelişip gelişmediğinin belirlenmesinden sonra hüküm kurulması gerekirken, bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
    Dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocuk ile sanığın ilk olarak 2011 yılı ilkbahar aylarında mağdura karşı basit cinsel istismar eylemini gerçekleştirdikten sonra suça sürüklenen çocuğun farklı tarihlerde eylemlerine devam ederek mağdura karşı biri nitelikli diğerleri basit olmak üzere dört kez daha cinsel istismarda bulunduğunun ve suça sürüklenen çocuk ile sanığın mağdura yönelik eylemlerinin nitelik ve sayı olarak farklı olduğunun anlaşılması, TCK"nın 103/6. maddesinin uygulamasına esas alınan ... Üniversitesinin 05.09.2014 tarihli raporunda da suç tarihleri belirtilerek maruz kaldığı eylemler nedeniyle mağdurun ruh sağlığının bozulduğu bildirildiği halde farklı zamanlardaki eylemler sebebiyle mağdurun ruh sağlığının her bir suç yönünden ayrı ayrı bozulup bozulmadığı hususlarında açık bir tespite yer verilmediğinin ve bozulmanın sanık veya suça sürüklenen çocuğun eylemlerinden hangisinin sonucu olduğunun açıklanmadığının anlaşılması karşısında, hükme esas alınan raporun içerik itibariyle açıklayıcı ve kanaat verici nitelikte bulunmadığı gözetilerek, mağdurun dosya ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilip, 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesi anlamında ruh sağlığının suça sürüklenen çocuk ile sanığın farklı tarihlerdeki eylemleri değerlendirilmek suretiyle her bir suç yönünden ayrı ayrı bozulup bozulmadığına dair Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli bir rapor alınıp sonucuna göre suça sürüklenen çocuk ile sanık haklarında TCK"nın 103/6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile mevcut raporla yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
    Mağdurun özde istikrarlı beyanları ile tüm dosya içeriğine göre, suça sürüklenen çocuğun cinsel istismar eylemlerinden ayrı olarak “seni öldüreceğim” diyerek mağduru tehdit ettiğinin sabit olduğu gözetilmeden, tehdit suçundan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Suç tarihlerinde onbeş yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/2, 103/3, 103/4, 103/6 ve 43/1. maddeleri gereğince hükmedilen 27 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasının aynı Kanunun 31/2-son. maddesi uyarınca 7 yıla indirilip daha sonra bu ceza üzerinden aynı Kanunun 62/1. maddesi uygulanarak sonuç hapis cezasının 5 yıl 10 ay olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde 10 yıl 20 ay 18 gün olarak tayin edilmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk ile müdafii, sanık müdafii, katılan mağdur vekili ve katılan İlyas"ın temyiz itirazları ile sanık müdafilerinin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    16.11.2015 tarihinde verilen işbu karar 18.11.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanık müdafii Av. ..."in yüzüne karşı tefhim olundu.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi