
Esas No: 2015/6805
Karar No: 2015/10596
Karar Tarihi: 16.11.2015
Çocuğun basit cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/6805 Esas 2015/10596 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 14 - 2015/228246
MAHKEMESİ : Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13.05.2015
NUMARASI : 2015/39 Esas, 2015/65 Karar
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz inclemesine gelince;
5237 sayılı TCK"nın 35. maddesinde yer alan suça teşebbüs düzenlemesi incelendiğinde, kanun koyucunun 765 sayılı TCK"dan farklı olarak subjektif teori yerine objektif teoriyi kabul ettiği, objektif teoriye göre kişinin belli bir suçu işlemeye yönelik kastının tespit edilmiş olmasının sorumluluğunun tayini için gerekli olmasına karşılık, sadece kastının belirlenmesinin bu suça teşebbüsten dolayı sorumlu tutulması için yeterli olmadığı, failin belli bir suçu işlemeye yönelik kastla gerçekleştirdiği davranışın aynı zamanda o suça ilişkin icra hareketi niteliği taşıması gerektiği hususu tartışmasızdır. Aynı şekilde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 31.10.2012 gün ve 2012/9-1234 Esas, 2012/1825 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, teşebbüsün varlığından söz edilebilmesi için kasıtlı bir suç işleme kararının olması, elverişli hareketlerle suçun doğrudan doğruya icrasına başlanması ve failin elinde olmayan nedenlerle suçun tamamlanmaması veya sonucun gerçekleşmemesi gerekmektedir. Bu bakımdan, failin neticeyi gerçekleştirmek için yapmış olduğu hareketlerin suç tipi bakımından sonucu meydana getirmeye elverişli olup olmadığı somut olaya göre belirlenmeli ve elverişli olmadığı saptanırsa anılan hareket hazırlık hareketi kabul edilerek teşebbüs hükümlerinin uygulanamayacağı, aksi takdirde ise elverişli hareketlerin gerçekleştirilmesinin elde olmayan engel nedenle tamamlanamaması veya tamamlanmasına rağmen yine engel sebepten dolayı sonucun gerçekleşmemesi nedeniyle sanığın eyleminin teşebbüs safhasında kaldığı kabul edilerek ilgili suça teşebbüsten dolayı cezalandırılması yoluna gidilmelidir.
Anılan düzenleme kapsamında dosya incelendiğinde, sanığın araç içerisinde mağdura "soyun ve arkaya geç" dediği sırada mağdurun bir fırsatını bularak olay yerinden kaçtığı, sanığın eyleminin bu haliyle cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçuna teşebbüsten hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.