Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3246
Karar No: 2021/7980
Karar Tarihi: 07.09.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/3246 Esas 2021/7980 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/3246 E.  ,  2021/7980 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki cezai işlemin iptali ve reçete bedelinin istirdadı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; ... Optik isimli işyerinin sahibi olduğunu, davalı kurumca 29/03/2013 tarihinde, mesul müdür olarak çalıştırdığı ...’ın belgelerinin sahteliğinin tespit edilmesi nedeniyle kurum sigortalıları için ödenen reçete bedelleri ve faiz toplamı olan 33.369,90 TL’nin geri istendiğini, taraflar arasındaki sözleşmelerde ve mevzuatta böyle bir hüküm olmadığını belirterek, tahsil edilen bedelin istirdadını talep etmiştir.
    Davalı; ...’ın mesul müdürlük şartlarını taşıdığı konusunda davacı tarafından yanıltılmaları sonucunda sözleşme yapmaya sevk edildiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir..
    Mahkemece; davacının müessesesinde optisyen ünvanına sahip mesul müdür bulundurmak zorunda olduğu, sözleşmede mesul müdür bulundurmayanlar ile sözleşme imzalanmayacağının ve mesul müdürlük niteliğinin kaybedilmesi halinde Kuruma fatura edilen reçetelerin ödenmeyeceğinin açıkça belirtildiği, davacının sahte belgelere sahip mesul müdür çalıştırdığı, işe aldığı kişilerin belgelerinin geçerliliğini kontrol etmekle yükümlü olduğu, bu sebeple davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) Dava, sahte ruhsatname ile yapılan optisyenlik faaliyeti neticesinde fatura edilerek tahsil edilen ancak davalı kurumca geri alınan reçete bedellerinin istirdadı istemine ilişkindir.
    Taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin kurulabilmesi için sözleşme ehliyeti, hukuka, ahlaka, adaba uygunluk, ifa imkansızlığının bulunmaması, irade ile beyan arasında uyum, geçerlilik şeklinin arındığı hallerde bu şekle uygunluk gerekmekte olup, bu unsurlardan birinin eksikliği halinde ortada irade açıklaması bulunmasına rağmen, bu irade bir borç doğurmayacaktır. TBK"nın 36 ncı maddesine göre; "Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir.
    Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, sözleşmeyle bağlı değildir."
    Aldatmada; aldatan, sözleşmenin yapılması ve özellikle görüşmeler sırasında, belirli konu ve hususlarda doğru olmayan bilgiler vermekte veya bazı hususları dürüstlük kuralına göre açıklaması gerekirken kasten gizlemektedir. Bu gibi hallerde; aldatan, gerçek ve doğru olmayan açıklama ya da beyanlarla karşı tarafta yanlış bir kanaat yaratmaktadır. Dürüstlük kurallarına göre bilgi verilmesi gereken bir hususta susma da bir aldatma fiilidir. Hukukta genel bir aydınlatma yükümlülüğü mevcut değildir. Özellikle hiç kimsenin, bir başkasını, onun gerekli dikkat ve özeni göstermesi halinde öğrenip, fark edebileceği hususlarda aydınlatma yükümlülüğü yoktur.
    Somut olayda; davalı kurum, davacının sahibi olduğu ... Optik isimli işyerinde çalıştırdığı mesul müdürün belgelerinin sahte olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin davacının hilesi ile imzalandığını iddia ederek, ifa ettiği edimleri geri istemiştir. Ancak yargılama aşamasında davalı kurum, mesul müdürün belgelerinin sahte olduğunu davacının bildiğini ve kasıtlı olarak yanıltıldığını ispat edemediği gibi, ödediği reçete muhteviyatının da davacı tarafından, reçete sahiplerine teslim edilmediğine yönelik bir iddiada da bulunmamıştır. Her ne kadar, davalı kurum hile nedeniyle sözleşmenin feshine dayanmışsa da, davacı, kurumdan tahsil ettiği reçete bedelleri karşılığında mal ve hizmeti sunmuştur. Dolayısıyla davalı tarafın mal varlığında herhangi bir eksilme söz konusu değildir. Hal böyle olunca, reçetelerdeki malzemelerin davalı kurumun mensuplarına davacı tarafından teslim edilmiş olması, davalı kurumun tazmini gerektirir bir zararının bulunmaması ve taraflar arasındaki optik sözleşmesi hükümlerinde dava konusu uyuşmazlığın ortaya çıkması halinde reçete bedellerinin kurum tarafından geri istenesileceğine dair bir hüküm bulunmaması karşısında, davacı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 nci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi