Esas No: 2021/14509
Karar No: 2022/618
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14509 Esas 2022/618 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14509 E. , 2022/618 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2021 tarihli ve 2020/171 esas, 2021/112 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 11/03/2018 ve 22/06/2018 tarihlerinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 31/10/2018 tarihli ve 2018/23066 soruşturma, 2018/3292 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterildiği, kararın 08/11/2018 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, tedbirin infazı için 27/12/2018 tarihinde Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, şüphelinin uyarılmasına rağmen yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiğinden dosyanın kapatılmasına karar verildiği ve 09/12/2019 tarihinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2020 tarihli ve 2018/23066 soruşturma, 2020/944 esas, 2020/750 sayılı iddianamesi ile Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 21/01/2021 tarihli ve 2020/171 esas, 2021/112 sayılı kararı ile 01/11/2019 tarihinde yapılan uyarı tebligatının usulsüz olduğu, bu nedenle ısrar şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle kamu davasının durmasına, denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden devamı için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği, kararın 29/01/2021 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31/10/2018 tarihli ve 2018/23066 soruşturma, 2018/3292 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine ve sanık hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlâlinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması nedeniyle açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonunda, uyarı tebliğinin usulüne uygun olmadığından bahisle kovuşturma şartının gerçekleşmemesi sebebiyle kamu davasının durmasına, sanık hakkında denetimli serbestlik tedbirinin kaldığı yerden devamı için dosyanın bir suretinin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2021 tarihli ve 2020/171 esas, 2021/112 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun'un 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklinde düzenlemelerin yer aldığı,
Somut olayda, 29/01/2019 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların şüpheliye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, şüphelinin 08/10/2019 tarihinde grup çalışması programına katılmadığının bildirilmesi üzerine, denetim planına uymadığından bahisle Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 15/10/2019 tarihli ve 2019/24222 sayılı uyarı müzekkeresinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi gereğince "Muhatap tevziat saatlerinde adresi kapalı olduğundan evrak Kale mahalle muhtarı Derviş Çataltepe'ye tebliğ edilerek ...ihbar...kapısına yapıştırıldı, D7 daire karşı komşusuna haber verildi. İmza vermekten imtina etti" şeklindeki kayıt ile evrak muhtara bırakılmak suretiyle 01/11/2019 günü tebliğ işleminin tamamlandığının anlaşıldığı,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 05/10/2020 tarihli ve 2020/4029 esas, 2020/4899 karar sayılı ilâmında "...Soruşturma aşamasında verilmiş olan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığın bilinen son adresine tebliğe çıkarıldığı, ancak “adreste kimse bulunmadığı” ve “komşusu isim ve imzadan imtina etmiştir” şerhi düşülerek, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre muhtara tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden, tebliğin usulsüz olduğu yönündeki bozma nedeni yerinde görülmemişse de..." şeklinde açıklamaya yer verildiği nazara alındığında; somut dosya kapsamında yer alan, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 15/10/2019 tarihli uyarı müzekkeresinin tebliğinin usulüne uygun olduğu, şüphelinin denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl etmesi sebebiyle de denetim yükümlülüğüne uymamada ısrar ettiği cihetle, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2021 tarihli ve 2020/171 esas, 2021/112 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 11/03/2018 ve 22/06/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31/10/2018 tarihli ve 2018/23066 soruşturma, 2018/3292 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini takiben, şüphelinin yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2020 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2021 tarihli ve 2020/171 esas, 2021/112 sayılı kararı ile, ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeniyle durma kararı verildiği, anlaşılmıştır.
5271 sayılı Kanun'un 191/4. maddesinde “Kişinin, erteleme süresi zarfında;
a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki ve Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." ve aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklinde düzenlemelerin yer aldığı,
Somut olayda, 29/01/2019 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların şüpheliye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, şüphelinin 08/10/2019 tarihinde grup çalışması programına katılmadığının bildirilmesi üzerine, denetim planına uymadığından Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 15/10/2019 tarihli ve 2019/24222 sayılı uyarı müzekkeresinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi gereğince "Muhatap tevziat saatlerinde adresi kapalı olduğundan evrak Kale mahalle muhtarı Derviş Çataltepe'ye tebliğ edilerek ...ihbar...kapısına yapıştırıldı, D7 daire karşı komşusuna haber verildi. İmza vermekten imtina etti" şeklindeki kayıt ile evrak muhtara bırakılmak suretiyle 01/11/2019 günü tebliğ işleminin tamamlandığının anlaşıldığı, Bursa Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce düzenlenen 15/10/2019 tarihli uyarı müzekkeresinin tebliğinin usulüne uygun olduğu anlaşıldığından, mahkemenin tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin değerlendirmesi yerinde değil ise de;
İncelenen dosyada; 29/01/2019 tarihi itibari ile denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların şüpheliye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, aynı tarihte hastaneye sevkedildiği, Bursa Devlet Hastanesinin 11/03/2019 tarihli raporunda tedavisine gerek olmadığının bildirilmesi üzerine denetim planı hazırlandığı, şüphelinin 11/04/2019, 25/04/2019, 16/05/2019, 31/05/2019 ve 24/06/2019 tarihli vaka sorumlusu görüşmelerine ve bireysel görüşmelerine katıldığı, 08/10/2019 tarihli grup/seminer çalışmasına katılmaması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, uyarılmasına rağmen 03/12/2019 tarihli 9.vaka sorumlusu görüşmesine ve aynı tarihli grup/seminer çalışmasına katılmadığı, şüphelinin 04/12/2019 tarihinde iş yoğunluğu nedeniyle 03/12/2019 tarihli programa katılamadığına dair mazeret dilekçesi verdiği, İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 05/12/2019 tarihli kararı ile resmi ve belgelendirilebilir bir mazeret olmadığından mazeretin reddine ve yükümlülüklere uymamakta ısrar ettiğinden dosyanın kapatılmasına karar verildiği, şüphelinin kapatma kararına itiraz ettiği, itirazında kargo işinde çalıştığını, iş yoğunluğu nedeniyle iki kez seminere katılamadığını, keyfi olarak yükümlülüklerini aksatmadığını, sadece iki seminerinin kalmış olduğunu belirttiği, Cumhuriyet savcılığınca, geçerli ve belgelendirilebilir bir mazeret beyan etmediğinden itirazın reddine karar verildiği dikkate alındığında, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinin infazı sürecinde yükümlülüklerine uyma konusunda çaba gösterdiği, denetim planına göre sadece katılması gereken 16/01/2020 tarihli vaka sorumlusu görüşmesi ile aynı tarihli seminer çalışmasının kaldığı, şüphelinin yükümlülük ihlalinde ısrar iradesinden söz edilemeyeceği, bu nedenle ısrar koşulunun oluşmadığı, mahkemenin durma kararının bu gerekçe ile kanuna uygun olduğu anlaşıldığından, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmeyerek reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlerle; Bursa 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2021 tarihli ve 2020/171 esas, 2021/112 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,
19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.