3. Hukuk Dairesi 2021/4849 E. , 2021/7989 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aralarındaki alacak davasına dair Adana 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30/06/2016 tarihli ve 2014/672 E. 2016/653 K. sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 24/10/2019 tarihli ve 2019/5183 E. 2019/8389 K. sayılı ilama karşı, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; şirketlerinde çalışan sigortalı işçinin 14/12/2006 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle ölümü üzerine şirketlerinin %50 kusurlu bulunduğuna ilişkin sigorta müfettişleri raporlarına dayanılarak aleyhlerine 29.802,78 TL"nin tahsili talebiyle rücu davası açıldığını, dava devam ederken 6111 sayılı Kanun kapsamında davalı kurum ile borcun yapılandırılmasına dair mutabakat sağlandığını, mutabakatta kazadan dolayı %100 kusurlu olduğu kabul edilerek 94.038,12 TL borç tahakkuk edildiğini, bugüne kadar 88.808 TL ödeme yapıldığını, bu arada devam eden rücu davasında kazadan dolayı şirket %70 kusurlu kabul edilerek 29.773,12 TL"nin 21.06.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, mutabakata göre 88.808,80 TL ödeme yapması nedeniyle aradaki fark oranında davalı kurumun sebepsiz zenginleştiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11.04.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 31.621,73 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; davacının bahsettiği rücu davası temyiz incelemesinde iken davacı şirket tarafından borcunun yapılandırılmasının talep edildiğini, davacı tarafça %100 kusurlu olarak yapılandırmaya gidilmesi istenildiği halde fazla ödendiği gerekçesi ile dava açmasının iyiniyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne, 31.621,73 TL alacağın Adana 4. İş Mahkemesinin 2012/489 E. 2013/315 K. sayılı ilamının kesinleşme tarihinden (23/07/2014) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine, Dairece verilen 24/10/2019 tarihli ve 2019/5183 E. 2019/8389 K. sayılı kararla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunu oluşturan 6111 sayılı Kanun kapsamında davacı tarafça davalıya yapılan fazla ödeme ispatlanamadığı, davacının talebinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına karşı, davacı taraf karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Düzeltilmesi istenilen Yargıtay kararında açıklanan gerekçelere göre, davacının sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.
2-Somut olayda, davacı; iş kazası nedeniyle ölen işçinin hak sahiplerine davalı kurumca ödenen tazminatın rücuen tahsili için aleyhine açılan tazminat davasında, %70 oranında kusurlu olduğu ve ölen işçinin yakınlarına ödenen tazminatın 29.773,12 TL’sinden sorumlu olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın deracetten geçerek kesinleştiğini; oysa 6111 sayılı Kanun kapsamında davalı kurum ile borcun yapılandırılmasına dair mutabakat sağlandığını, mutabakatta kazadan dolayı %100 kusurlu olduğu kabul edilerek 94.038,12 TL borç tahakkuk edildiğini, bugüne kadar 88.808 TL ödeme yapıldığını, aradaki fark oranında davalı kurumun sebepsiz zenginleştiğini belirterek, eldeki davayı açmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairece kararın, 6111 sayılı Kanun kapsamında davacı tarafça davalıya yapılan fazla ödeme ispatlanamadığı gerekçesiyle bozulduğu, ancak karar düzeltme incelemesi sırasında, karar düzeltme talep eden davacı vekilinin 22/01/2020 tarihli dilekçe eki yapılandırma bilgileri başlıklı belge ile davalı ... Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 10/07/2019 tarihli ve 10008920 sayılı suret yazısının tetkikinde; "...kurum zararının yüzde yüz kusur oranına göre 21/04/2011 tarihinde 18 taksit üzerinden yapılandırma talebinde bulunduğu ve taksitlerin düzenli olarak ödendiği ancak 28/02/2014 ile 30/04/2014 tarihli taksitlerin ödenmediği bu nedenle yapılandırmasının bozulduğunun" belirtilmiş olmasına rağmen, dosyada mevcut davalı ... Seyhan Sosyal Güvenlik Merkezinin 31/07/2019 tarih ve 11110292 sayılı yazısında; “davalının kurum kayıtlarında yapılandırma kapsamında başvuru ve ödeme dekontlarının bulunmadığının” belirtilmiş olduğu ve bu iki belge muhdeviyatının birbiri ile çeliştiğinin görülmesi üzerine Dairece, davalı ... Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 10707/2019 tarihli ve 10008920 sayılı yazı aslının (iki belge arasındaki tenâkuzun sebebi araştırılıp giderildikten sonra) temin edildikten sonra karar düzeltme incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Geri çevirme sonrası davalı kurum tarafından dosyaya ibraz edilen 04/09/2020 tarihli yazıda; “Davacı firmanın yapılandırma sonrası taksitleri düzenli olarak ödediği, ancak 28/02/2014-30/04/2014 tarihli taksitlerin ödenmediği bu nedenle yapılandırmasının bozulduğu, yapılandırmaya esas belgelerin sunulduğu, bu nedenle dava konusu işlemle ilgili olarak daha önceki yazının dikkate alınmaması gerektiğinin” belirtildiği, yazı eki yapılandırma bilgilerinden rucüa esas borcun 18 taksit üzerinden yapılandırıldığını, taksitlerin düzenli olarak ödendiği sadece 28/02/2014 tarihli ve 30/04/2014 tarihli taksitlerin ödenmediği ve kalan borç miktarının gösterildiği anlaşılmaktadır.
Bu halde, mahkemece; 6111 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen yapılandırma belgesi dikkate alınmak suretiyle, davacının sorumlu olduğu (ödemesi gereken) borç miktarı ile toplam ödemiş olduğu miktarın (ödenmesi gereken miktar ile ödenen miktar arasında bir fark olup olmadığının) tespitine yönelik bilirkişiden ek rapor ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen farklı gerekçe ile bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 24/10/2019 tarihli ve 2019/5183E.-2019/8389K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 07/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.