23. Hukuk Dairesi 2017/2852 E. , 2020/3239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm verilmesine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı kooperatif vekili, davalıların yönetici oldukları dönemde, çeşitli inşaat işleri için iki firma ile yaptıkları sözleşmelerde, iş miktarı fazla gösterilerek firmalara fazladan ödemeler yapıldığını, sözleşmede öngörülen ödeme planına uyulmaksızın, henüz iş tamamlanmadan nakit ve çekler ile ödemeler yapıldığını, bu çeklerin firmalar tarafından üçüncü kişileri ciro edilmesi nedeniyle kooperatifin icra takibine maruz kaldığını, davalıların gelir gider dengesini gözetmeden kooperatifi borç altına soktuklarını, ayrıca işle ilgisi bulunmayan malzemeler alındığını, kooperatifin bu surette zarara uğratıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 330.357,54 TL’ye arttırmıştır.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalıların taşeron firmalara yapılan iş bedelinden fazla nakit ve çekler ile ödemeler yaptıkları, davacı kooperatif, bu firmalar hakkında açtığı davaları kazanmış ise de hüküm altına alınan tutarların tahsilinin mümkün olmadığı, davalıların bu şekilde kooperatifin zarara uğramasına neden oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 305.967,04 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, taşeron firmalarla yapılan sözleşmelerde kararlaştırılan bedellerin piyasa koşullarına uygun olduğu, bu işler kapsamında alınan malzemelerin tamamının kooperatifin yapım işlerinde kullanıldığı, avans şeklinde ödemeler yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, kooperatif yönetiminin değişmesi üzerine göreve gelen yeni yönetimin, taşeron firmaları henüz iş süreleri dolmadan inşaat sahasından uzaklaştırdığı ve işin tamamlanamadığı, avans olarak yapılan fazla ödemelerle ilgili olarak davacı kooperatif tarafından taşeron firmalar aleyhine açılan davalarda, tespit edilen fazla ödemelerin ilgili firmalardan tahsiline hükmedildiği ve kooperatifçe bu firmalar hakkında icra takiplerine girişildiği, icra takiplerinin borç ödemeden aciz nedeniyle sonuçsuz kalacağı ileri sürülmüş ise de, bu durumun infaz aşaması ile ilgili olduğu, nitekim dosyaya sunulan belgelerden de alacağın bir kısmının tahsil edildiğinin anlaşıldığı, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için zarara kusurları ile sebebiyet vermeleri gerektiği, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar yönünden davalılara atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı süresinde, davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davcacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.10.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.