Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17787
Karar No: 2014/16976
Karar Tarihi: 22.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/17787 Esas 2014/16976 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/17787 E.  ,  2014/16976 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacıların murisi Muhammed"in 05/03/2006 tarihinde sanayi sitesindeki elektrik trafosuna girdiğini, akıma kapılıp vefat ettiğini, trafo binasının kapısını kilitli bulundurmayan davalının sorumlu olduğunu, murisin annesi ve kardeşleri olan davacıların maddi ve manevi zarara uğradıklarını, fazlaya ilişkin hakların saklı olduğunu belirterek, anne için 10.000.00.- TL,kardeşler için 5.000.00"er TL manevi tazminatın, anne için 18.000.00.- TL, kardeşler için 2.000.00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 5.000.00.- TL defin, dini ve yöresel tören giderinin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen KABULÜ İLE;
    Davacı ... için 2.072,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 05/03/2006 tarihinden itibaren işleyecçek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."a verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    Davacı ... , ..., ..., ..., .... ve .... açısından istenen, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebin reddine,
    Takdiren 2.250,00 TL defin ve taziye giderleri tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
    Olayın meydana gelişini davalı kurumun kusur durumu, davacıların maruz kaldıkları elem ve üzüntüleri tarafların sosyo ekonomik durumu göz önünde alınarak davacı anne ... için 1.000,00 TL, davacı kardeşler ...., ..., ..., ..., .... ve .... için ayrı ayrı 500,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/03/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Kusur aranmaksızın sorumluluğun düzenlendiği haller, kusursuz sorumluluk halleri olarak ifade edilmektedir. Doktrinde kusursuz sorumluluk hallerinin olağan sebep sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ikili ayırıma tabi tutarken, TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz. (G.... B.Hukuku Genel Hükümler C.1.2012.İst.sh.533.535.)
    Tehlike esasına dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası"nın 58. maddesi gereğince "…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur." Belirtilen yasal düzenleme gereğince davalıların zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan enerji hattının ve binanın yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlı sonuçlarından sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın, olumsuz koşulu ise, zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olmasıdır.
    Davalı şirket, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur. Bu sorumluluk türü tehlike sorumluluğu olarak da isimlendirilmekte olup, sorumluluk türlerinin en ağırını oluşturur. Burada tehlikeli nesne veya işletme ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması sorumluluk için yeterlidir.
    Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, yine de çoğu zaman zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır(Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt 2 sf: 14-15)
    Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden elektrik trafosunun bir kapısının kilitli olmadığı, bir kapısının kilitli olduğu, kilitli olmayan kapının önünde 50 cm uzunluğunda kalın zincirin bulunduğu,trafonun giriş kapısı ve ön duvarlarında "ölüm tehlikesi, girilmez, girmek yasak ve tehlikelidir" gibi ibarelerin bulunmadığı, asma kilit bulunmadığı, iç kısımda yüksek gerilim hatlarının bulunduğu yerin önünde baş kısmı giriş kapısı yönünde sırt üstü yatar durumda Muhammed"in bulunduğu, bölümün demir pencere ile çevrili olduğu, kilit ve muhafazanın bulunmadığı, pencerelerin açık olduğu anlaşılmaktadır.
    Yargılama sırasında; ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümünde görevli ve Prof.Dr akademik ünvanlı Bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 24/05/2013 tarihli Bilirkişi Raporu ile, çocuğun ıstaka ile ayırıcıyı açmak için uğraşırken elektrik akımına kapıldığı, izolasyon halısının rulo haline getirildiği, dışarı götürülmeye çalışıldığı, uyarı levhasının bulunmadığı, davalının 1/8 oranında kusurlu olduğu, çocuğun dolayısı ile ailesinin 7/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, raporda trafo binasının açık olan kapısı hakkında davalının sorumluluğuna ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Anılan raporda çocuğun trafo binasına bazı eşyaları almak için girdiği düşüncesine dayanıldığı, bilimsellikten uzaklaşıldığı, tarafların olay nedeniyle sorumluluğunun yasal hükümler çerçevesinde tartışılmadığı için bilirkişi raporu dava konusu olay içeriğine uygun bulunmamıştır.
    Mahkemece; davalı açısından yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin, davacılar açısından ise vefat eden Muhammed"in olaydaki bölüşük kusuruna ilişkin değerlendirmeler içeren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların kusur oranlarının da gerekçeleriyle belirtildiği, önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulundan bilirkişi raporu alınarak varılacak sonuca göre, hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma, inceleme ve yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bozma nedenine göre sair temyiz itirazları bu aşamada değerlendirilmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi