Esas No: 2016/2574
Karar No: 2016/9297
Karar Tarihi: 18.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2574 Esas 2016/9297 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan 08/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-birleşen dosya davalısı ... Arama Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18/10/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden...Genel Müdürlüğü vekili Av. ... (...), ... vekili Av. ..., Hazine vekili Av. ... ve ... Yönetimi vekili Av....geldiler. Başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 167 ada 1 parsel sayılı 6.919,08 m² yüzölçümündeki taşınmaza ilişkin 26/01/1982 tarih 14, 19/03/1986 tarih 4, 23.12.2005 tarih 5 ve 6 sıra numaralı tapu kayıtlarının bulunduğu, kayıtların mükerrerlik arz etmesi nedeni ile malik tespitinin yapılamadığı belirtilerek kadastro tutanağının aslı ve ekleri karar verilmek üzere kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
Davacı ... Yönetimi; 167 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen ... sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Hazine ise taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek davaya katılmıştır.
Davacı ve birleştirilen dosya davalısı... Genel Müdürlüğü dava konusu taşınmazın Eylül 1336 D. 31 sicilden gelen 19/03/1984 tarih 4 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını,... mirasçıları ise taşınmazın Eylül 1336 D. 35 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını belirterek adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece;... Arama Genel Müdürlüğünün dayandığı tapu kaydının kuzey sınırında okunan derenin zeminde bulunmadığı, eski tarihli memleket haritasında da derenin gözükmediği, gerçek kişilere ait Eylül 1336 D. 35 sıra nolu tapu kaydının çekişmeli taşınmazın (C) ile işaretlenen kesimini kapsadığı, (B) ile işaretlenen bölümün kesinleşen ... tahdidi içinde kaldığı, (A) ile işaretlenen yerin ise eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında ... olarak gözükmekte ve eylemli ... ise de Hazinenin ... niteliği ile tescil isteminin bulunmadığı gerekçesiyle 167 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 11/02/2014 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (C) harfi ile işaretlenen 4593.08 m² yüzölçümlü bölümün aynı ada ve parsel numarasıyla tarla niteliği ile toplam 256 pay itibariyle 32 payının 1947 doğumlu ..., 32 payının 1952 doğumlu ..., 32 payının 1936 doğumlu ..., 6 payının 1947 doğumlu ..., 13 payının 1969 doğumlu...13 payının 1978 doğumlu ..., 24 payının 1947 doğumlu ..., 24 payının 1979 doğumlu ..., 48 payın 1950 doğumlu ..., 32 payının 1946 doğumlu ... adlarına paylı mülkiyet üzere tesciline, taşınmazın l. derece doğal sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, (A) harfi ile işaretlenen 1280 m² yüzölçümündeki bölümün aynı adada başka parsel numarası verilerek ham toprak
vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın l. derece doğal sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, (B) harfi ile işaretlenen 1046 m² yüzölçümündeki bölümün aynı adada başka parsel numarası verilerek ... vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın l. derece doğal sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, hüküm ... Yönetimi, Hazine, ... Tetkik Arama Genel Müdürlüğü, ..., ... ve temyiz aşamasında asli müdahil isteminde bulunan ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce bir idarî birim sınır gözetilmeden ... serisi bazında 1967 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, daha sonra 1981 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B uygulaması vardır.
1) ... ve arkadaşlarının temyiz itirazları bakımından;
... ve arkadaşları vekili 29.04.2016 tarihli dilekçe ile asli müdahale talebinde bulunarak mahkemece verilen hükmün bozulmasını istemişler ise de 6100 sayılı HMK’nın 65. maddesinde yer alan "Bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişi, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açabilir." düzenlemesi gereği, asli müdahale talebinin ancak hüküm verilinceye kadar yapılabileceğine, somut olayda asli müdahale talep edenlerin yargılama aşamasında talepte bulunmayıp hükümden sonra temyiz dilekçesi ile birlikte katılma isteğinde bulunduklarına, bu aşamada asli müdahale talep edenlerin davada taraf sıfatlarının olmadığına, davada taraf olmayanların hükmü temyiz de edemeyeceklerine göre...ve arkadaşları vekilinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü, ... Yönetimi, Hazine, ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece verilen karar eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. Şöyle ki; dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca malik hanesi boş bırakılarak mahkemeye devredildiğine göre re"sen araştırma ilkesi gereği mahkemece tüm araştırmalar yapılarak taşınmazın gerçek hak sahibi veya sahiplerinin belirlenmesi gerekmektedir.
Nevarki; hükme dayanak yapılan ... bilirkişi tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın (B) ile işaretlenen 1.046 m² yüzölçümlü kesiminin ... tahdidi içinde kaldığı belirtilmiş isede kadastro paftası ile ... tahdit haritasının ölçekleri eşitlenerek çekişmeli taşınmazın ... tahdit haritasındaki konumu 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı ayrı renklerle gösterilmemiştir. Bu haliyle ... bilirkişi raporu hükme yeterlidir.
Yine davacı ... Tetkik Arama Genel Müdürlüğü 26.05.2009 tarihli dilekçesinde davaya konu yeri 08.10.1976 tarihinde kayden satın aldıktan sonra kadastro müdürlüğüne ve tapu müdürlüğüne başvurarak tapu kaydını zemine uygulattırıp haritaya bağlattıklarını ileri sürmüş, anılan dilekçe ekinde de kadastro ..., ... bölge şefi Varol Bulut tarafından ortak düzenlenen 4.3.1986 tarihli 1/1000 ölçekli haritayı ayrıca 04.03.1986 tarihli tapu kaydı uygulama tutanağını mahkemeye sunmuştur. 04.03.1986 tarihli tapu uygulama tutanağı incelendiğinde; ... köyünden ..."un beyanlarının alındığı, tapunun haritası düzenlenen yere ait olduğu belirtilmiştir. Yine 4.3.1986 tarihli 1/1000 ölçekli harita incelendiğinde çekişmeli 167 ada 1 sayılı parselin bir bölümüne şeklen benzediği gibi anılan haritada davalı yerin kuzeyinden başlayıp içinden geçen dereler de işaretlenmiştir. Ayrıca Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü tarafından dosyaya
sunulan üç jeoloji mühendisi, bir harita ve kadastro mühendisi tarafından ortak düzenlenen 26.05.2015 tarihli rapor ve ekindeki krokide davalı yerin kuzeyinde ve içinde bulunan dereler gösterilmiştir. Bu durumda Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğünün dayandığı tapu kaydının çekişmeli yere ait olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur.
Bunlardan ayrı; Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı tarafından gönderilen gerçek kişilerin tutundukları tapuların geldisi olan Eylül 336 Daimi 35 nolu tapunun geldi bölümünde Şubat 1309 Daimi 13 sıra nolu tapu yazılı olmakla birlikte edinme sebebi bölümünde ise Eylül 339 tarih 7 nolu kayıt ile..."nin uhdesinde olduğu belirtilmiş, yine Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğünün dayandığı Eylül 336 D. 31 sıra nolu tapunun geldisinin Şubat 309 D 9 sıra nolu kayıt olduğu yazılmış, mevkiisi Tepecik olarak belirtilmiştir. Ayrıca Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığı 4.12.2014 tarih 83984 sayılı yazılarında Eylül 336 D. 31 nolu kaydın geldisi olan Şubat 1309 tarihli kayıtların 6 muameleden ibaret olduğu, 9 sıra numarasına yükselmediğinden örneğinin çıkarılamadığı belirtilmiştir. MTA"nın dayandığı tapunun yerel tapu sicil müdürlüğü tarafından gönderilen gitti kayıtlarında ise anılan tapunun mevkisi Bencik olarak yazılmıştır.
Mahkemece değinilen çelişkiler üzerinde durulup dayanak Eylül 336 Daimi 31 ve 35 sıra nolu tapu kayıtları doğru olarak ilk oluşumundan itibaren getirtilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Yine dosya içinde bulunan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/172 E. - 1996/17 K. sayılı kararı incelendiğinde; ... ve ... tarafından Eylül 1336 tarih 29 ila 35 sıra nolu tapu kayıtlarına dayanılarak asliye hukuk mahkemesinin 1983/41 E. - 1984/4 K. sayılı kararı ile 1985/119 ilâ 148 E. sayılı tescil davalarına konu yerlerin dayanak tapuların kapsamında kaldığını belirterek dava açtıkları, mahkemece tapu kayıtlarının tescil davasına konu edilen yerlere ait olduğunu gerekçesinde belirttiği anlaşılmaktadır. Mahkemece anılan dava dosyaları da getirtilip incelenmemiş, Eylül 1336 D. 35 sıra nolu tapunun tescil davasına konu yerlere ilişkin olup olmadığı da tespit edilmemiştir.
Diğer taraftan ... ve ...; paylarının 32/256 olduğunu, bu durumun ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/793 E. - 1998/515 K. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/399, 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/360 E. sayılı dava dosyalarıyla sabit olduğunu iddia ettikleri halde bu hususlarda da araştırma yapılmamıştır.
O halde, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü ile gerçek kişilerin dayandıkları tapu kayıtlarındaki yukarıda açıklanan çelişkilerin giderilmesi, Eylül 336 D. 31 ve 35 sıra nolu tapuların doğru olarak ilk oluşumundan itibaren getirtilip dosyaya konulması, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/172-1996/17K; 983/41E-1984/4K; 1997/793E-1998/515K; 1985/119 ila 148, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/399, 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/360 E. sayılı dava dosyaları, yöreye ait en eski tarihli ve 1967 yılında yapılıp kesinleşen ... kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritaları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra; önceki bilirkişiler dışında halen ... ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6831 sayılı ... Kanununa Göre ... Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan ... Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı "... sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, ... kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile ... kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır." hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan ... Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin "Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde -4-
bulunmayan ... sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ... kadastro haritası ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların ... kadastro hattına göre konumu, ... kadastro haritasındaki sınır noktaları 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, ... kadastro haritası ile çalışma tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, yörede seri bazda ... kadastrosunun yapıldığı, Hazinenin taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerden olduğu iddiası ile davaya katıldığı, anılan iddianın ormanları da kapsadığı, ayrıca 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 7. maddesi uyarınca herhangi bir nedenle ... sınırları dışında bırakılmış ormanların yapılacak ... kadastrosu ile her zaman ... sınırları içine alınabileceği gözetilerek eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi, incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafı stereoskop aleti ile üç boyutlu inceletilip çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğünü belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı,..."nın ve gerçek kişilerin dayandıkları tapu kayıtları yerel bilirkişiler, yukarıda değinilen 04.03.1986 tarihli tapu uygulaması tutanağında imzaları bulunan kişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi marifetiyle yöntemince zemine uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan her bir sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgi alınmalı, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından, ayrıca “dere” sınırı yönünden fotogrametri yöntemiyle düzenlenen haritadan, eski tarihli memleket haritasından da yararlanılmalı, bilinemeyen sınırlar konusunda taraflara tanık dinletme olanağı verilmeli, 3402 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca tapu kayıtlarının sabit sınırdan başlanarak kapsamı belirlenmeli, dayanılan tapu kayıtlarının yüzölçümüyle geçerli kapsamı dışında kalan, ... alanlarının 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre zaten devlet ormanı sayılması nedeniyle, devletleştirmeye ve iadeye konu edilemeyeceği, sadece tapu kayıtlarının yüzölçümüyle kapsadığı alanların Devletleştirmeye konu edilebileceği, bu nedenle tapu kaydının yüzölçümüyle kapsadığı alanın 4785 sayılı Kanun hükümlerine göre Devletleştirmeye konu olup olmadığının da gözetilerek oluşacak sonuca göre çekişmeli taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: 1) Birinci bentde açıklanan nedenlerle; asli müdahil isteminde bulunan ... ve arkadaşlarının TEMYİZ DİLEKÇELERİNİN REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetimi, davacı ve davalılar Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü, ... ve Buçin Çağlayan’ın, katılan davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeni ile 1350,00.-TL vekalet ücretinin birleşen dosya davalıları gerçek kişilerden alınarak davacı ... Tetkik Arama Genel Müdürlüğüne verilmesine, 1350,00.-TL vekalet ücretinin birleştirilen dosya davalılarından ... dışındaki gerçek kişilerden alınarak ...’a verilmesine, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davacı Hazine ve davacı ... Yönetimi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yine taraflarca 6100 sayılı HMK"nın 297/1-ç ve aynı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/10/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.