22. Hukuk Dairesi 2014/29605 E. , 2016/2119 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (d) alt bendinde, işçinin, işverenin başka işçisine sataşması haklı fesih sebebi olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı işverence iş sözleşmesi, davacının mesai saatleri içerisinde, işyerinde çalışan diğer bir işçi olan ..."ye saldırması gerekçesi gösterilerek feshedilmiştir.
Davalı işverence, uyuşmazlık konusu olayla ilgili bilgisine başvurulan ..."nın 30.07.2012 tarihli ifadesinde, davacının ve ..."nin tartıştıklarını, ellerinde vantilatör ve sünger bıçağı olduğunu, tarafların arasına girerek olayın darp boyutuna ulaşmasını engellediğini beyan ettiği; ifadesine başvurulan diğer işçi ..."nin de aynı tarihli ifadesinde, davacının ve diğer işçinin ellerinde bulunan aletlerle tartıştıklarını gördüğünü, olayın büyümemesi için tarafları sakinleştirdiklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece dinlenen davacı tanığı ..., davacı ve diğer işçi arasında, davacının, işçi ..."ye ait vantilatörü izinsiz kullanması sebebiyle sözlü tartışma yaşandığını, hakaret ya da vurma olmadığını, tarafların birbirlerine hucüm etmediklerini, davacının elindeki vantilatörü “ al vantilatörünü” diyerek karşı tarafa uzattığını, ..."nin o esnada elinde sünger bıçağı olduğunu, söz konusu bıçağın kavga amaçlı değil, işi gereği elinde bulunduğunu ifade etmiştir. ... de, davacı tanığı olarak dinlenilmiş ve benzer beyanlarda bulunmuştur.
Davalı tanıkları ... ve ..., mahkemece alınan ifadelerinde özetle, davacının ve diğer işçinin karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ettiğini, davacının elinde vantilatör, işçi ..."nin elinde işte kullanılan bıçak olduğunu, tarafların birbirine hucüm ettiklerini, iki kişinin işçileri tuttuğunu, araya girenler sayesinde birbirlerine vurmalarının engellendiğini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, tartışmanın karşılıklı hakaret, saldırı ve eldeki cisimleri birbirlerine savurma boyutuna varmadığı, çalışma ortamında sürekli bir arada bulunan işçilerin zaman zaman birbirleriyle tartışmasının kaçınılmaz olduğu, fiili müdahale ve hakaret içermeyen bir tartışmanın işverene haklı fesih imkanı vermediği gerekçesiyle, iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanmadığı kabul edilerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmıştır.
Dosya kapsamına göre, mesai saatleri içerisinde davacı ve diğer işçi ... arasında, davacının, işçi ..."ye ait vantilatörü izinsiz kullanması sebebiyle tartışma çıktığı, davacının elinde vantilatör, diğer işçinin elinde ise işte kullandığı sünger bıçağı olduğu, işçilerin birbirlerine fiili müdahalede bulunmaya teşebbüs ettikleri esnada, araya işyerinde çalışan diğer işçilerin girmesi sayesinde tarafların birbirlerine vurmalarının engellendiği, yaşanan olay sebebiyle işveren tarafından, davacının ve ..."nin iş sözleşmelerinin feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacı tanıklarının mahkemece alınan beyanlarında, kaçamaklı ifadelerle davacıyı korumaya çalıştığı, ayrıca tanık ..."nin de aynı sebepten iş sözleşmesi feshedildiğinden taraflı beyanda bulunduğu açıktır. Anılan sebeplerle, davacının iş sözleşmesinin feshi, 4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin II. bendinin (d) alt bendi uyarınca, haklı sebebe dayanmakta olup, davacı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmamıştır. Bu halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.