20. Hukuk Dairesi 2015/9863 E. , 2016/9329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 04.06.2009 tarihli dilekçe ile; ... adına idari yoldan tescil edilen ...köyü 815 ve 816 parsel sayılı sırasıyla 467,92 - 417,13 m2 yüzölçümlü taşınmazların 1959 yılında yapılan kadastro sırasında tapulama dışı bırakıldığını, köy muhtarlığının tapulama harici kalan köy içindeki yerleri parselasyona tabi tutarak sattığını, davalı taşınmazların da 1963 yılında ...’a satıldığını, müvekkilinin de ..."dan 1969 yılında satın aldığını, o tarihten bu yana nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanıldığını belirterek 815 ve 816 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilip müvekkili adına tapuya teciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.03.2012 tarih 2011/14851 E. - 2012/3623 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Yörede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığı araştırılarak, orman kadastrosu yapılmış ise orman tahdidine ilişkin belgeler ile en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı getirtilip orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte yöntemine uygun şekilde orman araştırması yapılması, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi" gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dava konusu taşınmazların ziraat arazisi haline getirilmediği, üzerine ev yapılmak suretiyle kullanıldığı imar ve ihya olgusunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından esasa ilişkin ve davalı ... vekili tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun gereğince yapılıp, 20.04.1968 tarihinde ilân edilerek 20.04.1969 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1958 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında çekişmeli taşınmazların taşlık ve çalılık belirtmesi ile tescil dışı bırakıldıkları, 03.07.2008 tarihinde idarî yoldan ... adına arsa niteliği ile tescil edildikleri, yörede yapılıp kesinleşen orman tahdit haritasının dışında kaldıkları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan alanda gözükmedikleri, üzerlerinde 35-40 yıllık ev 25 yaşlarında meyve ağaçlarının bulunduğu, taşınmazların köy muhtarlığı tarafından 1963 yılında dava dışı ...satıldığı, davacının da 1969 yılında Adem"den satın alıp üzerine ev yaptığı, meyve ağaçları diktiği, 1969 yılından bu yana davacının nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava konusu taşınmazlar hakkında idarî yoldan 2008 yılında ... adına tapu kaydı oluşturulmadan önce davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz koşullarının oluştuğu belirlendiğine göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan kabule göre de, davanın reddine karar verildiği halde çekişmeli taşınmazın değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 19/10/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.