Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20406
Karar No: 2014/17028
Karar Tarihi: 22.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/20406 Esas 2014/17028 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/20406 E.  ,  2014/17028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 17.AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 10/10/2013
    NUMARASI : 2013/197-2013/191

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalılardan C.. G.. K.."ın boşandıklarını, ancak boşanma davasında velayeti müvekkiline verilen müşterek çocuk M.. C.. için nafaka talep edilmediğini, müşterek çocuğun otizm rahatsızlığı nedeniyle özel okulda eğitim gördüğünü, giderlerinin tamamının müvekkili tarafından karşılandığını, davalı C.. G.. K.."ın kısıtlanması nedeniyle mal varlığının bulunmadığını, babası olan diğer davalının ise yörenin sayılı işadamlarından olduğunu ileri sürerek; müşterek çocuk için davalı baba C.. G. K.. ve davalı dede A.. K.."ın aylık 5.000 TL iştirak nafakasını müştereken veya müteselsilen ödemelerine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinden A.. K.."ın, diğer müvekkili C.. G.. K.."ın vasisi olduğunu, vasinin doğrudan davanın tarafı olamayacağını, bu nedenle müvekkili A.. O.. yönünden husumet itirazında bulunduklarını, esas yönünden ise müvekkili C.. G.. K.."ın işsiz olup tüm ihtiyaçlarının diğer müvekkili A.. O.. tarafından karşılandığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; iştirak nafakası yükümlüsü olan davalı C.. G.. K.."ın kısıtlandığı, bu kişi hakkında açılan davada vasi olan kişinin kanuni temsilci olarak gösterilmesi ve dava ile ilgili tebligatların bu sıfatla ilgiliye karşı yapılması gerektiği, davanın ise kısıtlı nafaka yükümlüsü ve vasinin davalı olarak gösterilmesi suretiyle açıldığı, bu nedenle davalıların pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, velayeti anneye verilmiş olan küçük için nafaka istemine ilişkindir.
    TMK.nun 14.maddesi hükmüne göre; kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur. Bundan dolayı, kısıtlıların dava ehliyeti de yoktur(HMK. md. 51).
    Dava ehliyeti olmayan bir kısıtlıya karşı açılan dava dilekçesinde; davalı olarak kısıtlının, temsilcisi olarak da kanuni temsilcisinin adı, soyadı ve adresi yazılır.
    Bu şekilde açılan bir davada, kanuni temsilci taraf değildir. Taraf, kanuni temsilci tarafından temsil edilen kısıtlıdır. Kanuni temsilci ise, taraf olan kısıtlının temsilcisidir.
    Öte yandan, TMK.nun 365.maddesi; yardım nafakası davasının, mirasçılıktaki sıra gözönünde tutularak açılacağını hükme bağlamıştır.
    Buna göre, nafaka yükümlüsü babanın ölmüş olması veya bakma gücünün olmaması üzerine bir üst zümrede yeralan dededen de nafaka istenebilir.
    Bu açıklamalar ışığında dava dilekçesi incelendiğinde, birinci davalı olarak küçüğün babası olan kısıtlı C.. G.."in gösterildiği, kanuni temsilcisi olarak da vasisi olan A.. O.."ın adı, soyadı ve adresinin yazıldığı, ikinci davalı olarak ise küçüğün dedesi olan A.. O.."ın gösterildiği anlaşılmaktadır. Diğer bir anlatımla, davanın TMK.nun 328.maddesi uyarınca davalı C.. G.."e, TMK.nun 365.maddesi uyarınca ise davalı A..O.."a yöneltildiği, bu durumda davalı tarafın husumet itirazının yerinde olmadığı açıktır.
    O halde mahkemece; davada husumetin doğru kişilere yöneltildiği gözetilerek, işin esasına girilmesi ve uyuşmazlık hakkında bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi