22. Hukuk Dairesi 2014/32982 E. , 2016/2149 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiştir.
tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının 1994-1999 yılları arasında davalı belediyenin yan kuruluşu ... firmasında işçi olarak çalıştığını, bu çalışma süresinin hesaplamaya dahil edilmediğini, davacının kıdem tazminatından hem belediye hem ... sorumlu olduğunu, fazla çalışma yaptığını ancak ücretlerinin ödenmediğini, davacının bu çalışması sırasında hafta tatillerinde, dini ve milli bayramlarda da çalıştığını belirterek kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava dilekçesindeki belirtilen hususları kabul etmediklerini, davanın zamanaşımı ve husumet yönünden reddi gerektiğini, çalıştığı dönemlere ilişkin davacının kıdem tazminatı yıllık ücretli izin alacaklarının ödendiğini, davacının bu talebini başka bir özel hukuk tüzel kişiliği bulunan Beltaş firmasına yöneltmesi gerektiğini, davacının çalıştığı dönemde idare ile üst işveren sıfatı ile ... ile herhangi bir çalışmasının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalı temyizi yönünden;
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8.maddesine göre, iş mahkemesinden verilen kararlar tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren sekiz gün içinde temyiz olunabilir.
Mahkemece temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar 17.10.2014 tarihinde davalı belediye vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, sekiz günlük süresi geçtikten sonra 12.11.2015 tarihinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesi gereğince süre aşımı sebebiyle davalının ek kararı temyiz isteminin REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine karar verildi.
Davacı temyizi bakımından;
Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlık konusu kıdem tazminatı bakımından, talep içeriğinden açıkça anlaşıldığı üzere, davacı çalışma süresini, en son ödenen ücreti, alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını belirleyebilmektedir. Tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri de belirlenebilir durumdadır. Bu halde kıdem tazminatı belirsiz alacak değildir. Dava konusu edilen alacakların gerçekte belirlenebilir alacak olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri anlaşılmakla,kıdem tazminatı yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğinden sonucu bakımından mahkemece verilen karar yerindedir.
3-Davanın, 6100 sayılı Kanun"un 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak açıldığı şüphesizdir. Fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden, davacı haftada kaç saat fazla çalışma yaptığını, hangi genel tatillerde çalıştığını belirleyebilmekte ise de hakimin hesaplanan miktardan hangi oranda takdiri indirim yapacağını bilebilecek durumda değildir. Bu sebeple fazla çalışma ve genel tatil alacakları belirsiz alacak davasına konu edilebilir.
Yukarıda açıklandığı üzere fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilebilecek nitelikte alacak oldukları ve davacı vekili tarafından belirsiz alacak davası açılarak talepte bulunulduğu anlaşılmakla, belirsiz alacak davasında, davanın açılması ile alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesildiğinden, 6100 sayılı Kanun"un. 107/2. maddesi gereğince talebin arttırılması ıslah olarak nitelendirilip ıslaha karşı zamanaşımı def"in dikkate alınması isabetli olmamıştır. Talep arttırım dilekçesi ile talep edilen miktarlar zamanaşımına uğramayacağından, bu miktarlara göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek olması halinde ilgiliye iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.