Davacı, 10.11.1985-15.7.2008 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 1.8.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 10.11.1985-15.07.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, yaşlılık aylığı isteminin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali ve 01.08.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 21.1.1991 tarihli giriş bildirgesi ile 12.1.1991 tarihinden geçerli olmak üzere 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, vergi kaydının 12.1.1991-15.5.1991 tarihleri arasında, Kahveciler Esnaf Odası Kaydının 21.1.1991-25.5.1991 tarihleri arasında olduğu, Esnaf Sicil kaydının bulunmadığı, Şoförler odası kaydının ise 10.11.1985 tarihinde başlayıp devam ettiği, kurumca davacının tescil tarihinin 15.7.2008 tarihinde oda kaydına istinaden 10.11.1985 olarak değiştirildiği, 12.1.1991-15.5.1991 tarihleri arasındaki döneme ilişkin primlerin 1992 yılı af kapsamında ödediği, 10.11.1985-6.6.2008 tarihleri arası sigortalı sayılması halinde 5362 sayılı Yasa"nın geçici 3. maddesi gereğince borcunun süresinde ödendiği, Şoförler Odası defterinin 163. sayfasında 2188 sırasında M.D. isminin üzeri çizilerek H.D.yazıldığı vergi kaydıda olmadığından Hasan Doğdu ismi teyid edilemediğinden üyelik tescilinin uygun olmadığına komisyonca karar verildiği, davalı Kurumca 10.11.1985 olan tescil tarihinin iptal edilerek 12.1.1991-15.5.1991 tarihleri arasında sigortalı sayıldığı ve bu işlemin 17.2.2009 tarihinde yapıldığı, davacının 15.10.1985-15.7.2008 tarihleri arasında sigortalı sayılması halinde toplam 22 yıl 9 ay hizmetinin olduğu ve borcunun bulunmadığı, aylık tahsis talebinin davalı Kurumca 1479 sayılı Yasa"ya tabi hizmetin 4 ay 3 gün 506 sayılı Yasaya tabi 2 ay 25 gün hizmetiyle birlikte toplam 6 ay 28 gün olması ve 15 tam yıl dolmadığından reddedildiği anlaşılmakadır.
Uyuşmazlık davacının Kırıkhan Şoförler Odası üyeliğinin geçerli olup olmadığı ve buna bağlı olarak 10.11.1985 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekten Şoförler Odası defterinin 163. sayfasında 2188. sırasında kayıtlı M.D.isminin üzeri çizilerek H.D.yazılmış, aynı kayıt hanesinde profesyonel ehliyet numarası ile ev adresi de yer almaktadır. Bu nedenle H. D.nun kaydında bir tahrifat olup olmadığı, kaydı silinen M.D. isminde bir başka kişinin olup olmadığı hususları mahkemece araştırılmamıştır.
Yapılacak iş; Kırıkhan Şoförler Odası defterinin 163. sayfa 2188. sırasında kayıtlı M.D. isminin üzeri çizilerek H. D.isminin yazılması ve aynı kayıt hanesinde profesyonel ehliyet numarası ile ev adresi de yeralmakla; H.D.nun kaydında bir tahrifat olup olmadığı, kaydı silinen M. D. isminde başka bir kişinin bulunup bulunmadığı, ehliyet sicil numarasının ve yazılı adresin davacıya ait olup olmadığı hususlarında ilgili trafik, nüfus ve zabıta müdürlüklerinden araştırma yapılıp, çıkacak sonuca göre davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-kur sigortalısı olduğu süreleri belirleyip, yaşlılık aylığı şartları tartışılarak bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece açıklanan doğrultuda araştırma ve inceleme yapılmaksızın ve 1992 yılındaki af kapsamında ödenen primlerin 12.1.1991-15.5.1991 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğu 1985-11.1.1991 ve 15.5.1991-15.7.2008 tarihleri arasındaki döneme ilişkin primlerin 2008 yılında ödendiği uzunca süre kullanma şartının somut olayda oluşmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.