20. Hukuk Dairesi 2015/9846 E. , 2016/9336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili 14.06.2012 tarihli dilekçe ile; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... köyü 2117 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptal edilip müvekkili adına tapuya tescil istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen karar dosya kapsamına uygun düşmediği gibi, usûl ve kanuna da uygun değildir. Şöyle ki; 1964 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu hükümleri uyarınca yapılan tapulama çalışmaları sırasında uyuşmazlık konusu taşınmazında içerisinde bulunduğu büyük bir alan "Çalılık" belirtmesi ile tapulama dışı bırakılmış, 1972 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 483 parsel numarasıyla köy tüzel kişiliği adına tespit edilmiş, Hazinenin itirazı üzerine ... Bölgesi Tapulama Müdürlüğü Tapulama Komisyonunun 20.07.1979 tarih ve 1979/1891 sayılı kararı ile teknisyenlikçe yapılan tespitin iptaline ve mera olarak taşınmazın sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Bu sınırlandırmaya karşı köy tüzel kişiliği tarafından ... Tapulama Mahkemesinde tespite itiraz davası açılmış, anılan mahkemenin 1981/16 E. - 1984/105 K. sayılı kararı ile ... köyünde yapılan tapulama çalışmalarının 1964 yılında kesinleşmesi nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Bu kararın temyizi üzerine, Yüksek Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27.11.1984 gün ve 1984/19312 E. – 1984/13620 K. sayılı kararı ile 2. tapulamanın geçersiz olduğu belirtilerek "766 sayılı Tapulama Kanununun 46/2. maddesi hükmünce ikinci kez yapılan tapulamanın bütün sonuçları ile hükümsüz sayılmasına” sözlerinin hükme yazılmasına ve düzeltilen bu şekliyle hükmün onanmasına karar verilmiş olup, tapulama mahkemesinin görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine de asliye hukuk mahkemesince "HUMK"nın 193. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu aşamalardan sonra eski 483 parsel sayılı taşınmaz bu kez 1155 parsel numarasıyla 48.214 m² yüzölçümlü olarak arsa niteliği ile 20.07.2004 tarihinde idari yoldan Hazine adına tescil edilmiş, aynı tarihte yapılan imar uygulaması sonucu ise 2117 ada 8 ve dava dışı pek çok parsellere gitmiştir. Hazine adına tapuda kayıtlı 2117 ada 8 parselde 30.10.2008 tarihinde yapılan imar uygulamasıyla anılan taşınmaz 2260 ada 8 parsel numarasıyla 327 m² yüzölçümlü olarak Hazine adına tapuya tescil edilmiş, belediye encümeninin 26.09.2012 tarih 1141 sayılı kararı ile yeniden 2117 ada 8 parsel numarası ile 327.00 m² yüzölçümlü olarak tapu kütüğüne tescil işlemi yapılmıştır.-
Dava konusu parselin geldisi olan 483 parsel sayılı taşınmaz, 1964 yılında çalılık niteliğiyle tespit edilmiş ise de 1972 yılında dağıtım sonucu köylülere verilmesi üzerine taşınmazların çalılardan temizlenerek evlerin yapıldığı, imar ve ihyanında bu tarihte tamamlandığı, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde düzenlenen imar ve ihya koşullarının oluştuğu tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile saptanmıştır. 1972 yılından Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 20.07.2004 tarihine kadar davacının aralıksız-çekişmesiz, malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunduğu, anılan tarihe kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolduğu dosya kapsamı ile sabittir. Aynı nitelikte ve aynı konumda bulunan taşınmazlara ilişkin şahıslar tarafından açılan davaların kabulüne ilişkin verilen kararlar Yargıtay 8. ve 16. Hukuk Dairelerince onanmıştır. (16. Hukuk Dairesinin 2015/7273 E. - 2015/9809 K., 2014/8423 E. - 2014/5765 K., 2014/8432 E. - 2014/5761 K., 2014/8433 E. - 2014/5762 K. 2014/8431 E. - 2014/5760 K., 2014/8434 E. - 2014/5763 K., 2014/8435 E. - 2014/5764 K. vd. 8. Hukuk Dairesinin 2013/20503 E. - 2014/1370 K., 2013/20504 E. – 2014/1369 K., 2012/10208 E. - 2013/3533 K. vd.).
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmaz hakkında idarî yoldan 2004 yılında Hazine adına tapu kaydı oluşturulmadan önce davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz koşullarının oluştuğu belirlendiğine göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20.10.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.-