Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1488
Karar No: 2016/9345
Karar Tarihi: 20.10.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/1488 Esas 2016/9345 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/1488 E.  ,  2016/9345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacıları ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    2012 yılında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... ilçesi ... köyü 2653 parsel sayılı 1.963,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı belirtilerek beyanlar hanesine “6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla ... adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, ..."un kullanımında bulunduğu” şerhi yazılıp tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
    Davacılar ... ve ... 14.06.2012 tarihli dilekçe ile; 2653 parselin yüzölçümünün 8.000 m2 olduğunu, kendilerinin kullanımında bulunduğunu belirterek kullanıcı şerhinin ve yüzölçümünün iptali istemiyle dava açmışlardır.
    Birleştirilen davanın davacıları ... ve arkadaşları 18.06.2012 tarihli dilekçe ile; eski 632 parselin ½ payının ..., ½ payının ...adına tapuda kayıtlı iken ...1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/573 E - 1986/343 K sayılı ilamıyla orman niteliği ile ... adına tescil edildiğini, 632 parselin tamamı ve 619 parselin bir bölümü ile birlikte toplam 7.000 m2 yüzölçümlü taşınmazı bir bütün olarak 30 yılı aşkın nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandıklarını, 2/B uygulamasıyla ... adına orman rejimi dışına çıkarıldığını, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca orman niteliğini kaybeden yerlerin tapu sahipleri adına orman rejimi dışına çıkarılması, 6292 sayılı Kanun uyarınca da müvekkillerine bedelsiz iade edilmesi gerektiğini belirterek 2653 parselin kadastro tespitinin iptal edilip 7.000 m2 yüzölçümlü olarak adlarına tapuya tescile olmazsa beyanlar hanesine kendilerinin zilyet oldukları şerhinin yazılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece; davacılar ... ve ..."in 2653 parselde zilyetliklerinin bulunmadığı, fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 14.06.2013 tarihli rapor ve krokide (b) ve (c) harfi ile işaretlenen taşınmazların 619 sayılı orman parseli içinde kaldığı, orman parseli hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmediği gerekçesiyle anılan kişilerin 2653 parsele yönelik davalarının ispatlanamadığından, 619 parsele yönelik davalarının görev yönünden reddine, birleşen davanın dava dilekçesi ve 29.04.2013 tarihli dilekçe içeriğinden davacılar ... ve arkadaşlarının isteklerinin 6292 sayılı Kanun uyarınca bedelsiz iadeye ilişkin olduğu, 6292 sayılı kanunun 7. maddesi uyarınca işlem yapma görevinin idareye ait olduğu fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 14.06.2013 tarihli rapor ve krokide (b) ve (c) harfi ile işaretlenen taşınmazların kadastro tespit tutanağı düzenlenmeyen 619 sayılı orman parseli içinde kaldığı gerekçesiyle 2653 parsele yönelik davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddine, 619 parsel içinde kalan (b) ve (c) ile işaretlenen bölümlere ilişkin davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, 2653 parselin tespit gibi tapuya tesciline, beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına karar verilmiş, hüküm birleştirilen davanın davacıları ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraz, tapu iptali tescil isteklerine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılıp 12.09.1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca 1990 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması vardır.
    1-Davalı ..."un temyiz itirazları yönünden; mahkemece 2653 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına karar verildiğine, davalı ... aleyhine hüküm kurulmadığına göre davalının temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Birleştirilen davanın davacılarının 619 parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden; dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1975 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 632 parsel sayılı 1.460 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ...ve ortakları adlarına tespit ve tescil edildiği, 22.04.1981 tarihinde yapılan taksim sonucu ..."e geçtiği, 28.05.1981 tarihinde satış yoluyla ..."a devredildiği, Yusuf"unda ½ payı üzerinde bırakıp, ½ payı 17.08.1981 tarihinde ..."a sattığı, Orman Yönetimi tarafından 11.09.1979 tarihinde ... ( ...) ve ortakları ile pek çok gerçek kişi taraf gösterilerek açılan orman kadastrosuna itiraz davasının ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/573 E - 1986/343 K sayılı ilamıyla kabul edilerek 619, 622, 623, 631 ila 633, 799 ila 803 parsel sayılı taşınmazların orman sınırları içine alınmasına karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 14.09.1987 tarihinde kesinleştiği, anılan ilam uyarınca 632 parsele ilişkin tapu kütüğü sayfasının kapatıldığı, 24.06.1977 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosu sırasında 619 parsel sayılı 139.950 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ...Kadastro Mahkemesinin 1976/42 esas sayılı dava dosyasında davalı olduğu belirtilerek malik hanesinin açık olarak tespit edildiği, ...ve arkadaşlarının 04.10.1975 tarihinde tescil davası açtıkları, dava edilen yerlerin 619 sayılı orman parseli içinde kalması üzerine tescil davasının görevsizlikle kadastro mahkemesine aktarıldığı, anılan davaya ...(eldeki davacılardan ... ve ..."ın murisi) ve ..."ın (eldeki davanın davacısı) katıldıkları, ...Kadastro Mahkemesinin 1976/42 Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesince bozulduğu, ...Kadastro Mahkemesinin bozma kararına uyduktan sonra 1997/626 E - 1998/6 K sayılı kararla 619 parselin ...1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/573 E - 1986/343 K sayılı kararıyla orman sınırları içine alındığı gerekçesiyle orman niteliği ile ... adına tapuya tescile karar verdiği, temyiz incelemesinden geçerek 15.07.1998 tarihinde kesinleştiği, 1990 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulamasıyla 632 parselinde içinde bulunduğu alanın XXXIII poligon numarasıyla ... adına orman rejimi dışına çıkarıldığı, 2012 yılında 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında 632 parselin bulunduğu alanın 2653 parsel numarasıyla kadastro tespitinin yapıldığı, birleşen davanın davacıları ... ve arkadaşlarının 2653 parsel ile 619 parselin fen bilirkişiler tarafından düzenlenen 14.06.2013 havale tarihli rapor ve ekindeki krokide (b) ve (c) ile işaretlenen kesimlerini dava ettikleri anlaşılmaktadır.
    Kadastro Mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır. 619 parsel sayılı taşınmazın 1975 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında malik hanesi açık olarak kadastro tespit tutanağının düzenlendiği, ...Kadastro Mahkemesinin 1997/626 E - 1998/6 K sayılı kararıyla orman niteliği ile ... adına tapuya tescile karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek 15.07.1998 tarihinde kesinleştiği, 619 parselin fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 14.06.2013 tarihli rapor ve krokide (b) ve (c) ile işaretlenen bölümlerinin 1990 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulaması sırasında ... adına orman sınırları dışına çıkarılmadığı, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosuna tabi tutulmadığı anlaşıldığına, bu durumda 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddelerindeki yasal düzenlemeler karşısında anılan yerlere ilişkin davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğuna göre 619 parsele yönelik açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından ... ve arkadaşlarının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir.
    3-Birleştirilen dava davacılarının 2653 parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davacılar ... ve arkadaşlarının isteklerinin 6292 sayılı Kanun uyarınca bedelsiz iadeye ilişkin olduğu, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca işlem yapma görevinin idareye ait olduğu gerekçesiyle 2653 parsele yönelik davanın yargı yolunun caiz olmaması sebebiyle usulden reddine, anılan taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de mahkemenin gerekçesi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; ... ve arkadaşları 18.06.2012 tarihli dilekçe ile; 632 parselin tamamı ve 619 parselin bir bölümü ile birlikte toplam 7.000 m2 yüzölçümlü taşınmazı bir bütün olarak 30 yılı aşkın nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandıklarını, 2/B uygulamasıyla ... adına orman rejimi dışına çıkarıldığını, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca orman niteliğini kaybeden yerlerin tapu sahipleri adına orman rejimi dışına çıkarılması, 6292 sayılı Kanun uyarınca da müvekkillerine bedelsiz iade edilmesi gerektiğini belirterek 2653 parselin kadastro tespitinin iptal edilip 7.000 m2 yüzölçümlü olarak adlarına tapuya tescile olmazsa beyanlar hanesine kendilerinin zilyet oldukları şerhinin yazılmasına karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır.
    6100 sayılı HMK 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir.
    İddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde dava, 653 parsele yönelik kadastro tespitin iptali ve tescil, olmazsa beyanlar hanesine kullanıcı oldukları şerhinin yazılması istemlerine eş söyleyişle 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. İdari yargıda görülecek davalar 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunun 2. maddesinde sayılmış olup eldeki dava yönünden adli yargı görevlidir. Bu durumda davacılar ... ve arkadaşlarının 2653 parsele yönelik davaları hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: 1)Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."un temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2)Yukarıda 2.bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının reddi ile 619 parsele yönelik hükmün ONANMASINA,
    3)Yukarıda 3.bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi