21. Hukuk Dairesi 2009/2872 E. , 2010/2881 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı,iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalının tüm, davacının asağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı sigortalının meslekte kazanma gücünü %81 oranında kaybedecek şekilde maluliyeti ile sonuçlanan iş kazasında sigortalının % 10, davalı işverenin ise % 70 oranında kusurlu olduğu, kusurun %20 lik kısmından ise işverenin çalıştırdığı kamyon sürücüsü ile formenin sorumlu bulunduğu, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlamayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 19.000,00TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 10.000,00TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;
“1.Asıl davanın kabulü ile 95.733,53 TL maddi tazminatın 27.09.2002 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 7.644.00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3.Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 19.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27.09.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine,
4.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 2.200.00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 500.00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan 1.563,00 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
6.Davacı tarafından yapılan toplam 431,10-TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 10,10-TL"lık kısmının davacı üzerinde bırakılarak bakiye 421,00-TL nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,”rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine 16.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.