Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4434
Karar No: 2014/17080
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/4434 Esas 2014/17080 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/4434 E.  ,  2014/17080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ....ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı çocuk ..."in evinin üstünde oyun oynarken binanın yakınından geçen elektrik hattı nedeniyle elektrik akımına kapılmak suretiyle ağır yaralandığı; olayda davalı şirketin sorumluluk ilkesi ve gerekli özeni göstermemesi nedeniyle sorumlu olduğu; davacının olay nedeniyle eğitim hayatının sekteye uğradığı gibi uzun süren tedavi süreçleri nedeniyle acılar çektiği ve kalıcı iş gücü kaybının meydana geldiği ve bu kaza nedeniyle kalıcı eserler oluştuğu ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak ve adli yardımlı olarak davacı ... yönünden geçici iş görememezlik kazanç kaybı karşılığı 500 TL; sürekli iş görememezlik karşılığı 4.000 TL ve ileride yapılacak estetik tedavi ve ameliyat gideri olarak 1.000 TL olmak üzere 5.500 TL maddi; davacı ... yönünden davacı çocuğun özel bakımı ve ihtimamı nedeniyle 1.000 TL ve belgelenemeyen hastanede refakat döneminde yapılan masraflar karşılığı 3.000 TL olmak üzere toplam 4.000 TL maddi; davacı ... yönünden davacı çocuğun bir yıllık eğitim gideri için 500 TL maddi tazminat ile davacılardan ... için 60.000 TL; ... için 15.000 TL ve ... için 15.000 TL olmak üzere toplam 90.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren davalı sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, kusur yönünden rapor alınmasına gerek görülmeden ceza dosyası kapsamından kusurun tamamen davalı şirkette olduğundan bahisle kusur incelemesi yapılmaksızın hüküm kurulmuş, davanın maddi ve manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmişitr.
    Davalı şirket, bölgedeki elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet varlığı ve niteliği itibariyle tehlike ve dolayısıyla zarar ihtimali taşıdığından davalı şirketin sorumluluğu, kusursuz sorumluluktur.
    Sorumlu kişi veya işletmenin kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira, bunların sebep oldukları zararlarda, her türlü özen gösterilse, denetim ve gözetim görevi yerine getirilse, gerekli tüm tedbirler alınsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir.
    Bu sebeple, sorumluluğun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk gerçekleşmiş olacağından bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır. (Prof.Dr. Fikret Egen, Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı, Cilt 2 sy.14-15)
    Ne var ki, zararın kapsamını tayinde davacı tarafın kusurunun olup olmadığının da araştırılıp tartışılması gerekmektedir. Davacı tarafın durumu, kusursuz sorumlulukta zararın artmasına veya oluşumuna etkili olmuşsa, davacı tarafın bölüşük kusuru ve buna bağlı olarak indirim oranının belirlenmesi ve tazminat miktarında dikkate alınması gerekir.
    HUMK"nun 275. ve devamı maddelerinde; "bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
    Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde; "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
    Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    TBK 74.maddesinde medeni hukuk, ceza hukuku ilişkisi hususu düzenlenmiştir. Buna göre, hukuk hakimi, ceza hakiminin zarar verenin kusurunun olup olmadığı ve kusur oranı konusundaki karar ve incelemesi ile bağlı olmayıp, bu hususların tarafların delilleri doğrultusunda hukuk hakimince incelenip irdelenmesi gerekir.
    Bu durumda, mahkemece; ceza dosyasındaki bilirkişi raporuyla bağlı kalınmaksızın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan alınan raporla davalı şirketin kusur oranı belirlenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarını şimdilik incelemeye gerek görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi