Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12266
Karar No: 2015/14157
Karar Tarihi: 07.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/12266 Esas 2015/14157 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/12266 E.  ,  2015/14157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-
    Davacılar dava dilekçesinde; mirasbırakanları ..." ün kayden maliki olduğu çekişme konusu 2175 ada 6 parsel zemin kat 1 nolu dükkanı, davalıya satış suretiyle devrettiğini, yapılan işlemin gerçeği yansıtmayıp, muvazaalı olduğunu, davalının da dava konusu taşınmazı mal kaçırma amacıyla kötüniyetle 3. kişiye devrettiğini belirterek, taşınmazın 3. kişiye satış tarihindeki rayiç değerinin miras payları oranında davacılara ödenmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde, taşınmazın satış bedelinin murisin terekesine iadesini, taşınmazın davalıya devir tarihinden, taşınmazın 3. kişiye devir tarihine kadar ki dönem için davalının elde ettiği kira bedellerinin murisin terekesine iadesini istemişler, davalı, murisin ikinci eşi olduğunu, murisin ilk eşine de taşınmaz devri yaptığını, murisin eşit davranma ve paylaştırma amacıyla dava konusu taşınmazı kendisine sattığını, son günlerde hasta olan murise baktığını, devir işleminin hediye ve minnet ifadesi olarak da değerlendirilebileceğini, taşınmazın muris hayatta iken 3. şahsa devredildiğini, terekenin ölümle ortaya çıkacağını, bu nedenle kira bedeli olarak kendisinden herhangi bir talepte bulunulamayacağını beyan ederek, davanın reddini savunmuş, Mahkemece, murisin ilk eşine de taşınmaz devri yaptığı, muris adına kayıtlı taşınmaz bulunduğu, davalıya duyulan minnet nedeniyle dava konusu taşınmazın kendisine devredildiği, devrin mirasçılardan mal kaçırma kastı ile yapılmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların murisi ..." ün 04/05/2011 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk eşi ............" den olma çocukları davacılar ile 18/07/2008 tarihinde evlendiği ikinci eşi davalıyı bıraktığı, murisin dava konusu 2175 ada 6 parsel, zemin kat 1 nolu dükkan niteliğindeki taşınmazı 26/2/2009 tarihli satış akti ile davalıya temlik ettiği, davalının ise 28/09/2010 tarihli akit ile bahsi geçen taşınmazı dava dışı 3. kişiye satış suretiyle temlik ettiği görülmektedir.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından sözedilmeyeceğinden olayda 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
    Somut olayda; mahkemece, murisin ilk eşine de taşınmaz temlik ettiği, muris adına kayıtlı taşınmaz bulunduğu, davalıya duyulan minnet duygusu nedeniyle dava konusu taşınmazın temlik edildiği, temlikin mirasçılardan mal kaçırma kastı ile yapılmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, denkleştirmenin kabul edilebilmesi için tüm mirasçılara taşınmaz temlik edilmesi ya da bir hak, para v.s. verilmesi ve kendisine taşınmaz devredilen kimsenin mirasçı olması zorunludur. Oysa, dosya kapsamında davacılara yapılmış bir temlikin varlığı tespit edilememiştir. Davacıların, anneleri ............" ye mirasçı olmaları yasal bir sonuç olup, somut olayda hak ve nesafet dengesini gözetir denkleştirmenin varlığından sözedilemeyeceği gibi toplanan tüm deliller yukarıdaki ilkeler uyarınca irdelendiğinde temlikin muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır.
    Hâl böyle olunca; mahkemece, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı satış bedeline ilişkin istem yönünden kabule karar verilmesi ve diğer taleplerin de incelenmesi gerekmektedir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilBaşkan











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi