1. Hukuk Dairesi 2015/11432 E. , 2015/14161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVATÜRÜ:TAPU KAYDINDA DÜZELTİM
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR-
Talep, tapu kayıtlarında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Davacı, murisi olan annesinin... kızı ... olduğunu, 13551 ada 102 parsel, 13551 ada 103 parsel, 13558 ada 73 parsel, 13554 ada 6 parsel, 13538 ada 78 parsel, 13519 ada 1 parsel, 13519 ada 72 parsel, 13530 ada 56 parsel, 13530 ada 57 parsel, 13534 ada 3 parsel, 13555 ada 1 parsel, 13524 ada 16 parsel, 13532 ada 22 parsel, 13544 ada 51 parsel, 13544 ada 50 parsel, 13523 ada 13 parsel, 13523 ada 39 parsel ve 13523 ada 41 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında, paydaşın ... karısı ... olarak yazıldığını, murisi ..." ün ilk eşinin adının ... olduğunu ileri sürerek, tapu kaydında geçen ... karısı ... ile murisi ... kızı ..." un aynı kişi olduğunun tespiti ile tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle düzeltim isteğinin kabulü ile kayıt malikinin ..., baba adı ..., ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nin 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.Tapu Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicili Tüzüğünün 28. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgilerin “malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarihi ve yevmiye numarasından” ibaret olduğu belirtilmiş olup, bunların arasında malikin vatandaşlık kimlik numarası, doğum tarihi ve doğum yeri yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez.Diğer taraftan 6100 sayılı HMK"nun 114. maddesinde sayılan dava şartları arasında davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması gerektiği düzenlenmiş olup müteakip maddede de dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağı, taraflarca da dava şartı noksanlığının her zaman ileri sürülebileceği, mahkemece dava şartı noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddedileceği hüküm altına alınmıştır.Somut olaya gelince, dava dilekçesi ve dosya içeriğinden; 13532 ada 22 parsel, 13534 ada 3 parsel, 13555 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda, kayıt malikinin ...: ... kızı olarak göründüğü, bahsi geçen taşınmazlar yönünden davacının dava açmasında hukuki yararının bulunduğundan söz edilemeyeceği, dosyada 13558 ada 73 parsel sayılı taşınmazın çap kaydının bulunmadığı, Mahkemece, Tapu Sicili Tüzüğünün 28. maddesinde belirtilen, kütükte bulunması zorunlu bilgilerin dışında, kayıt malikinin kimlik numarasının da tapuya tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca; tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan kimlik numarasının tapu kütüğüne ilavesinin hatalı olduğu, dava dilekçesinde belirtilen tüm taşınmazların tapu kayıtlarının getirtilerek yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, 13532 ada 22 parsel, 13534 ada 3 parsel, 13555 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar bakımından ise davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek, adı geçen taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.