22. Hukuk Dairesi 2015/3466 E. , 2016/2219 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar davaları avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili uzun yıllar davalı işveren nezdinde çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiğini ifade ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Fazla çalışma ücretine uygulanacak faiz bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz olup davacının talebi de bu doğrultudadır. Mahkemece kanuni faize hükmedilmesi yerinde olmamıştır.
3-Davacının hafta tatili ücretinin hesabının doğru olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece bilirkişi raporunun hesap kısmıyla sonuç kısmının farklı olduğu göz ardı edilerek düşük olan tutardan %30 indirim yapılarak davacının hafta tatili ücreti belirlenmiştir. Öncelikle bu çelişki giderilmeli ve davacının hafta tatili ücreti hüküm altına alınmalıdır.
4-Diğer taraftan bilirkişice haklı sebep iddiasıyla yapılan derhal feshin davacının raporlu olduğu dönemde etkisinin olmayacağı, sözleşmenin raporlu olunan dönemin sonunda feshedilmiş sayılacağı değerlendirmesinde bulunulduğu görülmektedir. Bilirkişinin bu değerlendirmesi neticesinde davacının kıdemi belirlenmiş ve hakları buna göre hüküm altına alınmıştır.
Öncelikle derhal fesih, bildirimli fesihten farklı olarak feshin muhataba ulaşmasıyla birlikte sözleşmeyi sona erdirir. Bu halde işçi açısından hastalık gibi aski sebebin bulunup bulunmaması ya da haklı nedenin ispat edilememiş olması sonucu değiştirmez. Bu durum derhal feshin niteliği ve bozucu yenilik doğuran özelliğindendir. Bildirimli fesihte fesih muhataba ulaşmakla sözleşme hemen sona ermemekte bildirim süresi kadar devam etmektedir. Bu sebeple bildirimli fesihte işçi açısından hastalık gibi aski sebebinin bulunması bildirim süresinin başlayıp başlamayacağı ya da ne zaman başlayacağı ile ilgili bir değerlendirme yapılmasını gerektirir. Ancak açıklandığı üzere derhal fesihte iş sözleşmesi fesih bildirimi muhataba ulaşmakla etki ve sonucunu meydana getirir. İş sözleşmesi fesihle sona erer.
Somut olayda işveren tarafından haklı sebep iddiasıyla yapılan derhal feshin, fesih bildirimin davacı işçiye ulaşmasıyla iş sözleşmesini sona erdirdiği dikkate alınmaksızın rapor sonunda davacının iş sözleşmesinin sona erdiği kabul edilerek davacının kıdeminin belirlenip taleplerinin hüküm altına alınması hatalıdır.
5-Nihayet mahkemece ulaşılan sonuca göre de karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesine aykırı olacak şekilde davalı ve davacı için vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.