Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15708
Karar No: 2014/17128
Karar Tarihi: 24.12.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/15708 Esas 2014/17128 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/15708 E.  ,  2014/17128 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SÖKE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/05/2014
    NUMARASI : 2013/304-2014/301

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı B.. D.. isimli şahsın davalı kooperatifin üyesi iken üyelikten çıkarıldığını ve B.. D.."a isabet edecek olan davaya konu taşınmazın davalı tarafından müvekkiline satılarak tapuya tescil edildiğini, ancak B.."ın açtığı tapu iptal tescil davasının kabul edilmesi üzerine davacı adına olan tapu kaydının iptal edildiğini, bu nedenle taşınmazın dava tarihindeki değerine mahsuben şimdilik 26.000 TL ile 2 yıllık aidat, tapu harcı, elektrik aboneliği ve deprem sigortası bedeli gibi yaptığı bir takım masrafların ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının, satış tarihinde B.."ın da üye olduğunu bilerek taşınmazı satın aldığını bu nedenle iyi niyetli olmadığını, ancak dava kabul edilecek olursa davacının ancak yatırdığı bedelleri geri isteyebileceğini fakat davacının kooperatif hesabına ödediği bir bedel bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Yerel mahkemece; mahkeme kararıyla satış işlemi geçersiz kılındığından davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri ve denkleştirici adalet kuralları çerçevesinde bilirkişi raporu gibi 13.445,00 TL ödeme yaptığı belirtilerek bu ödemenin dava tarihindeki alım gücü değeri olan 16.979,41 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, sözkonusu hükmün temyizi üzerine dairemizin 16.01.2013 tarih 2012/22980 E.-2013/322 K.sayılı ilamıyla “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı, davaya konu taşınmazı davalı kooperatiften 09.08.2002 tarihinde satın almış, ancak daha sonra 27.10.2005 tarihinde kesinleşen karar ile davacı adına olan tapunun iptali ile Bürhan adına tesciline karar verilmiştir.
    Bu durumda mahkemece; taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptal edilmesi ile hukuki işlemin dayanağı kalmadığından, davacı adına yapılan tescil yolsuz tescil haline gelmekle davacı taşınmazı iade ile yükümlüdür. Bu durumda davalı da ifa imkansızlığı nedeniyle taşınmazın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihteki rayiç bedelini davacıya ödemekle yükümlü hale gelmiştir.” denildikten sonra davacının taşınmaz için kısmi ödemede bulunması nedeniyle satış tarihindeki ödenen miktarın rayiç bedele oranı belirlenerek, tapu iptal tescil davasının kesinleştiği tarihteki rayiç bedelden belirlenen bu nispetteki davacı alacağının hüküm altına alınması gerektiğinden yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Yerel mahkemece bozma ilamı üzerine yapılan yargılama neticesinde; bozma ilamına uyulması yönünde karar alınmış; niza konusu gayrimenkulün tapu iptal tescil kararının kesinleştiği 27.10.2005 tarihindeki rayiç değeri belirlenmiş; bu değerin, davacının bu taşınmazı edinmek üzere kooperatife ödediği satış bedelinin, taşınmazın edinme tarihi olan 09.08.2002 itibariyle rayiç değerine oran nispetinde davacıya ödenmesi gereken bedele hükmolunmuş; sözkonusu karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dairemizin 16.01.2013 tarih, 2012/22980 E.-2013/322 K.sayılı bozma ilamıyla; taşınmazın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihteki rayiç bedelinin davacının ödeme yaptığı oranda davacıya ödenmesi gerektiğine hükmolunmuştur. Yerel mahkemece, bozma doğrultusunda öncelikle satış tarihindeki rayiç bedel belirlenerek, rayiç bedelin davacının ödeme yaptığı miktara oranlaması yapılmışsa da, satış tarihindeki rayiç bedel daha önce görülen tapu iptali tescil davası ve bu dosyadaki bilirkişi raporunda farklı olarak belirlenmiş ve bu miktarlar arasındaki çelişki giderilmemiştir. Şu durumda yerel mahkemece, tapu iptal tescil davasında 26.000 TL, eldeki davada aynı dönem itibariyle 70.000 TL olarak bulunan dava konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle değerine ilişkin iki bedel arasındaki fahiş fark giderilecek şekilde yeniden değer tespiti yapılıp; bulunacak bu değer davacının ödediğini ispatladığı miktara oranlanmalıdır. Sonrasında ise; tapu iptal tescil davasının kesinleştiği tarihdeki taşınmazın rayiç değeri bulunarak, ilk bentde belirtilen oran uygulanmak suretiyle belirlenecek davacı alacağını hüküm altına almak gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi