3. Hukuk Dairesi 2020/8285 E. , 2021/8011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ÇORUM 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 07/09/2021 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av....geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ..."un Çorum Merkez ... Köyü ... numaralı parsellerdeki hissesini bağ parseli yapmak için vekaletname istediğini ve 30/03/2011 tarihli noterden satış için vekaletname aldığını ancak bilgisi olmadan Çorum Merkez ... Köyü ... numaralı parseli de vekaletname içine kattığını, bu parselleri bağ parseli yaptığını ancak kendisine düşen yaklaşık 11.000 m2 yer olduğu halde adına sadece 2.955 m2 yer verildiğini, kalan yaklaşık 8.000 m2 lik yeri davalının tasarruf ettiğini, davalı tarafın yasalara göre alacağı vekalet ücretinin belli olmasına sattığı yerleri davalının kendisine mal ettiğini, bu nedenle davalı tarafından başkalarına devredilen bu yerlerin bedelinin davalının hak ettiği vekalet ücreti hesaplanarak davalıdan tahsilini talep ettiğini, diğer davalı ... tarafından 30/07/2010 tarihli vekaletname ile maliki olduğu taşınmazın satıldığını, bu şahsa vekaletname verdiğini dahi hatırlamadığını, her iki davalı hakkında da Çorum C. Başsavcılığı"na şikayette bulunulduğunu ancak hukuki itilaf olduğundan bahisle takipsizlik kararı verildiğini ileri sürerek, davalı ... tarafından satılan Çorum Merkez ... Köyü ... numaralı parsellerdeki hissesi ile Çorum Merkez ... Köyü ... numaralı parseldeki payına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL belirsiz alacağın devir tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsiline, davalı ... tarafından satılan 37 numaralı parselde 276/680 oranında hissedar olduğu 41.000 m2 gayrimenkuldeki payına karşılık fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL belirsiz alacağın devir tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş, 15.04.2019 tarihli dilekçe ile davalı ..."dan 411.570,22 TL davalı ..."dan 35.090,93 TL alacağın tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davacının talimatları doğrultusunda işlem yaptıklarını, davacının da yaklaşık 11 dönümlük parselinin içinde bulunduğu 73 dönümlük tarlayı Halit Akyol"a devrettiğini, hobi bahçesi haline getirilen parsellerden 4 tanesinin davacının isteği doğrultusunda istenilen kişilere devredildiğini, tarlanın değerlendiğini, verilen 4 adet parselin iadesi durumunda kendisine aynı mevkiden tarlasına eşdeğer bir taşınmaz satın almaya hazır olduklarını, davalı ... tarafından vekaleten..."a satışı yapılan 1.473 m2 taşınmaz için davacıya 1.500 TL bedel ödendiğini bunu yemin dahil her delil ile ispata hazır olduklarını, bu paranın iadesi durumunda aynı miktar ve vasıfta taşınmazı davacı adına satın almaya hazır olduklarınısavunarak davanın reddini dilemişlerdir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5.H.D."nin kararı ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, bu kez davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, vekaletin kötüye kullanılması nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı, verdiği vekalete istinaden davalıların taşınmazının satışı nedeniyle tahsil ettiği paranın kendisine ödenmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, düzenleme şeklinde vekaletname ile taşınmazlardaki hak ve hissesinin İfraz Tevhid Tefrik Parselasyon Aplikasyon ve cins tahsislerini yaptırmaya ve satışı hususunda davalılardan ..."a vekaletname verdiği, yine 30/07/2010 tarihli Çorum ....Noterliğine ait ... yevmiye numaralı ... köyü 37 nolu parseldeki davacının 276/7680 hissesinin satış vekaletnamesinin davalı ..."a verildiği vekaletnamelerin davacının iradesi doğrultusunda düzenlendiği, sahteliği yada geçersizliği iddiasının bulunmadığı sadece 300 nolu parselin davacının bilgisi ve rızası dışında vekaletnameye eklendiği iddiasının bulunduğu dinlenen davacı tanıklarından ... her ne kadar iddiayı destekler mahiyette beyanda bulunmuş ise de yakın akrabalık ilişkisi ve davalı tanığı ... Beyanı ile birlikte değerlendirildiğinde beyanına itibar edildiği, resmi belge olan vekaletnamelerin doğruluğuna üstünlük tanınmış resmi belgenin hüküm ve kuvvetini azaltacak herhangi bir yazılı delil dosya kapsamına sunulmadığı, avalılar hakkında Çorum Cumhuriyet Başsavcılığına dolandırıcılık suçundan davacının şikayeti neticesinde 2015/3144 sayılı yürütülen soruşturma kapsamında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olduğu belirlenen bu somut olgular, yukarıda açıklanan ilkeler ve yapılan keşif sonrası aldırılan bilirkişi raporları çerçevesinde değerlendirildiğinde; davalıların vekalet görevini kötüye kullandığı davacı hilafına hareket ettikleri ya da yetkilerini kötüye kullanarak haksız kazanç elde ettikleri dosya kapsamında ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İleri sürülüş şekli ve dayanılan olgular çerçevesinde, davacının isteminin vekilin hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırıldığı açıktır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. Başka bir ifade ile, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür. (TBK. 508. madde) Vekilin hesap verme yükümlülüğüne, üçüncü kişilerden aldığı değerler öncelikle dahildir. Vekilin hesap verme borcu, vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup, işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. Vekilin aldıklarını geri verme borcunda muacceliyet, vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar.Somut olayda, davacıya ait taşınmazların vekaleten dava dışı 3. kişiye satıldığı hususu ihtilafsızdır. Bu durumda, satış bedelini vekalet verene ödediğini ispat yükü davalılardadır. Mahkemece, davalıların vekalet görevini kötüye kullandığı davacı hilafına hareket ettikleri ya da yetkilerini kötüye kullanarak haksız kazanç elde ettikleri dosya kapsamında ispatlanamadığı üzerinden yargılama yapılarak karar verilmiş ise de, davacının iddiasının, vekilin özen ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranması hukuksal nedenine dayandırıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Hal böyleyken, vekilin özen ve hesap verme yükümlülüğü göz önünde bulundurularak yargılama yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 07/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.