3. Hukuk Dairesi 2014/14443 E. , 2014/17210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkiline ait marketin Kurtuluş Şubesinde 14/06/2007 tarihli ve 33017 sayılı tutanakla elektrik sayacının değiştirildiğini, 03/09/2007 tarihinde tutulan 122 sayılı tutanakla “sayaçların T.C.mühürleri sahte, sayaçlar çalışır durumda” tespitinde bulunulduğunu, bunun üzerine davalı çalışanları tarafından 15/09/2007 tarihinde ilgili şubeye gidilerek “03/09/2007 tarih ve 122 sayılı tutanaklara istinaden tutuldu” şeklinde not düşülerek 83454 numaralı kaçak ve usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, davalı kurumca yapılan itirazın reddedildiğini, 30/05/2007 tarihinde mekanik sayaçların sökülerek davalının verdiği elektronik saatin takıldığını, sayaçların normal çalıştığının tespit edildiğini öne sürerek, üç ayrı kaçak tutanağı uyarınca talep edilen 42.689,66 TL’den müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 15/09/2007 tarihli tutanağın tek taraflı düzenlenmediğini, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü yetkilileri ile yapıldığını, mühürlerin sahte olduğunun anlaşılması üzerine EPMHY’nin 13/a maddesi uyarınca işlem yapıldığını, davacıya ait diğer şubelerde de aynı türden kaçak kullanımına rastlandığını, bunların da ... 7.Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2007/424 Esas sayılı dosyasında dava konusu yapıldığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 07.12.2009 gün 2009/1982 E, 11357 K sayılı ilamı ile; "Dosyaya sunulan 09/09/2008 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu sayacın mühürlerine müdahale edildiği ve bu nedenle kaçak kullanım olabileceğinden söz edilmiştir. Bu durumda mahkemece kaçak kullanım yönünden bilirkişi raporuna itibar edilmediğine göre bu hususun incelenmesi mesleki ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden HUMK’nun 275.maddesi uyarınca konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; mahkemece, bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen 16.06.2008 günlü raporda, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre işyerinde kaçak elektrik kullanıldığı kabul edilerek, Yönetmelik çerçevesinde kaçak kullanım bedelinin 24.252,17 TL olacağı bildirilmiştir. Bu raporun yeterli görülmemesi üzerine alınan 01.08.2011 günlü bilirkişi raporunda ise; davalı Yonca Marketçilik Hiz. Tic. A.Ş."nin kaçak elektrik kullanımı yönünde yeterli kanaat oluşmadığı belirtilmiş ve bu ikinci rapor mahkemece hükme esas alınmıştır. 16.06.2008 tarihli bilirkişi raporu ile hükme esas alınan 01.08.2011 günlü bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için üç kişiden oluşan heyetten yeni bir rapor alınması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki; mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve raporlara ilişkin itirazlar karşılanmadan hüküm verilmiştir.
O halde, mahkemece; dosyanın aralarında elektrik mühendisi ve mali müşavirin de bulunduğu bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna verilmesi, sonradan alınan ve farklı sonuçlar içeren ikinci raporla ilk rapor arasındaki çelişkinin, tahakkuk döneminde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre hesaplanarak giderilmesi, davalının bilirkişi raporlarına karşı itirazlarını da karşılanması konusunda rapor alınıp, hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.