20. Hukuk Dairesi 2015/6485 E. , 2016/9537 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve müdahil Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ..., ... 1072 parsel sayılı 4298 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile davalılar adına tapuda kayıtlı olup, davacı ... Yönetimi, 05/09/2008 tarihli dilekçesiyle çekişmeli taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, elatmanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, müdahil Hazine ise taşınmazın 2/B alanında kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, bilirkişi raporunda (B) harfi işaretli 552,09 m2 bölümün tapu kaydının iptali ile eylemli orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve müdahil Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Orman Yönetiminin kesinleşen tahdit; Hazinenin eylemli orman 2/B iddiasına dayalı tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 22.02.1991 tarihinde kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 1957 yılında kesinleşen arazi kadastro çalışması bulunmaktadır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (B) harfi işaretli 552,09 m2 bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı belirlenerek, bu bölümün orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Orman Yönetimi başlangıçta davasını kesinleşen tahdide dayanarak ve kısmen açmış olsa da; daha sonra 24/03/2011 tarihli ıslah dilekçesi ile, taşınmazın bir bölümünün 2/B alanında kaldığı ve tamamının eylemli orman niteliğinde olduğu iddiasında bulunmuş, Hazinenin de davaya dahil edilmesini istemiş, bunun üzerine davaya dahil edilen Hazine vekili 05/04/2012 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın öncelikle 2/B niteliği ile eylemli orman niteliği tespit edilirse eylemli orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde Orman Yönetimi tarafından ancak taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açılabileceği, eylemli biçimde orman olan yerlerin 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7 ve devamı maddeleri ile Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince yeniden orman olarak sınırlandırılabileceği veya 4999 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 6831 sayılı Kanunun
11/5. maddesi gereğince “a) 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi, b) 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin birinci fıkrasının (B) bendi, uygulamaları ile orman sınırları dışına çıkarılan, ancak fiilen orman olduğu ... Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler, talep üzerine ... Bakanlığınca ... Genel Müdürlüğüne tahsis edilir.” hükmü gereğince tahsis ve Hazine adına tapuya orman vasfıyla tescil edileceği açıktır.
Uzman bilirkişi raporuna göre, taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümünün 1945 yılında kesinleşen orman sınırları içinde, (A) işaretli 3775 m2 bölümünün ise 1991 yılında kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasında P.LIV numaralı 2/B madde bloğu içinde kaldığı açıkça anlaşılmaktaysa da; raporun başlangıç kısmında çekişmeli 1072 sayılı parselin meşe, pırnal gibi orman ağaçları ile kaplı, % 30 eğimde olduğu bildirilmiş, sonuç kısmında ise (A) harfi ile işaretli 2/B sahasında kalan bölümün eylemli orman olmadığı açıklanmıştır. Bu durumda taşınmazın tamamının mı yoksa sadece tahdit içinde kalan (B) harfi bölümünün mü eylemli orman olduğu konusu rapor içeriğinden tam olarak anlaşılamadığı gibi; Orman Yönetiminin ıslah dilekçesine konu olan ve Hazinenin de müdahil olduğu talep yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
O halde, mahkemece taşınmazın kısmen ya da tamamen eylemli orman olup olmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra, bu konuda hüküm kurulması gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetimi ve müdahil Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25.10.2016 günü oy birliğiyle karar verildi.