Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11389
Karar No: 2015/14357
Karar Tarihi: 09.12.2015

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/11389 Esas 2015/14357 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/11389 E.  ,  2015/14357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVATÜRÜ:TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece, tazminat isteminin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ... ve ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    KARAR-
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Davacı, kardeşi olan davalı ... ile kendisine dava konusu 4429 ada 21 ve 22 sayılı parsellerin mirasbırakanlarından intikal ettiğini, anılan taşınmazlarda iştirak halinde malik iken miras sebebiyle hak sahibi oldukları taşınmazlarda gerekli işlemlerin yapılması için ..."ı vekil tayin ettiğini, ancak vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını ve dava konusu taşınmazları eşi olan davalı ... ile akrabası olan davalı ..."e 1/2"şer hisse ile devrettiğini, anılan davalıların el ve işbirliği içerisinde olduklarını ileri sürerek iptal ve tescile, olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar ... ve ..., dava konusu temliklerin davacının vekalet iradesine uygun olduğunu, davacıya 6.000 TL ödediğini, davacı ile karşılıklı hisse devirleri yaptıklarını, eldeki davanın kötüniyetle açılmış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlandığı, ancak dava konusu taşınmazların ... tarafından kamulaştırıldığı gerekçesiyle tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ..."nin 09.07.1990 tarihinde mirasbırakanlarından kalan taşınmazlarda intikal yaptırma, miras haklarının satış suretiyle devri ve diğer konularda kardeşi olan davalı ..."ı vekil tayin ettiği, çekişme konusu 4429 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlarda davacı ve davalı ... iştirak halinde malik iken Atıf dava konusu taşınmazlardaki kendi payı ile anılan vekaletnameyi kullanarak davacının payını 26.10.2007 tarihinde eşi olan davalı ... ile diğer davalı ..."e 1/2"şer hisse ile satış suretiyle devrettiği ve anılan payların da 09.11.2007 tarihinde dava dışı ... tarafından kamulaştırıldığı, davalı ..."ın kendilerine miras kalan taşınmazlar bakımından davacı ile karşılıklı devirler yaptıklarını savunduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; Borçlar Kanununun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar.6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK"nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK"de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK"de benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır. Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK"nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır. Somut olaya gelince; davalı ..."ın savunmasında ileri sürdüğü, kendisinin de davacıya pay devrettiği iddiası araştırılmamıştır.Hâl böyle olunca, davalı ..."ın savunması üzerinde durulması, bildirilecek kayıtların getirtilmesi, eğer davacıya yapılan bir devir yoksa dava konusu taşınmazların bedelinin davacıya ödenip ödenmediği hususunda davalı delillerinin de toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.Davalılar ...ve ..."nın temyiz itirazları üzerine yapılan inceleme sonucu hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi