20. Hukuk Dairesi 2015/9899 E. , 2016/9547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 27/12/2012 tarihli dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği ...ilçesi, ... köyünde bulunan takriben 440 m2 yüzölçümlü tespit dışı taşınmaz üzerinde evi olduğunu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, ... ili, ...ilçesi, ... köyünde bulunan 10/03/2014 havale tarihli fen bilirkişisi rapor ekinde tescile esas krokide (A) harfi ile işaretlenen 260,48 m2 yüzölçümlü alanın "ev ve bahçesi" vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK"nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümleri uyarınca yapılan orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması ile bu çalışmalara yapılan itirazlar sonucu verilen kararlar 30.09.1976 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Daha sonra 07.04.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, tüm ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 1971 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırı olduğu gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulamada hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli (A) ile işaretlenen yer ile komşularının Topraksu Genel Müdürlüğünün 1980 yılında yaptığı 1/25000 ölçekli Türkiye Toprakları Haritasında, kahverengi orman toprakları büyük toprak grubuna giren VII. sınıf arazi kullanım kabiliyetine sahip orman vasıflı arazi olarak sınıflandırıldığı, kahverengi orman topraklarının orman örtüsü altında ve özellikle de geniş yapraklı ağaçlarla kaplı alanda oluştuğu, bu nedenle taşınmazların 1980 yılı öncesinde orman vasfı taşıdığı kanaatine varıldığı, aradan geçen süre içinde davalı yerler ve çevresinde işlemeli tarım yapılarak IV. sınıf tarım arazisi haline getirildiği, (A) ile işaretlenen taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası dışında kaldığı, 1940 uçuş tarihli hava fotoğrafında açık alanda gözüktüğü orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Bu haliyle, rapor kendi içinde çelişik olduğu gibi orman tahdit haritası ile temyize konu taşınmazın kadastro paftası ölçekleri eşitlenmemiş,1/5000 ölçekli ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 6 ya da 7 orman tahdit sınır noktasını gösterecek biçimde tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki çizilmemiş, temyize konu taşınmaz 1940 yılı hava fotoğrafında nokta olarak işaretlenmiştir.
Bu haliyle uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını, hava fotoğraflarını nasıl uyguladığı ve taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur. Bunun yanı sıra ... Köyünde çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde şehir imar planı çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ilk kez hangi tarihte yapılıp onaylandığı, imar revize çalışmaları yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı araştırılmadığı gibi çekişmeli taşınmaza komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları da getirtilerek değerlendirilmemiştir.
Bu sebeplerle, ... Köyünde çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde şehir imar planı çalışmaları yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ilk kez hangi tarihte yapılıp onaylandığı, imar revize çalışmaları yapılmışsa hangi tarihte yapıldığı, yapılmışsa buna ilişkin evrak-ı müsbitenin ve imar planı haritaları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman kadastrosu, aplikasyon ve orman rejimi dışına çıkarma işlemlerine ilişkin işe başlama, işi bitirme, çalışma, sonuçları ilân tutanakları, temyize konu taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri, dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile komşu, tescil davası sonucunda kişiler adına tesciline karar verilen taşınmazlar bulunup bulunmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları ve dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait (1980-1990’lı yıllara ait) hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarından üretilmiş memleket haritaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi veya mühendisi, bir ziraat mühendisi ve tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, Orman Kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumları genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek, taşınmazların konumları duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, temyize konu taşınmazın orman tahdit sınırları içinde kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli, yine eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1980 ve 1990"lı yıllara ait memleket haritaları ve hava fotoğrafları ile amenajman planı temyize konu taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumları saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu, çevre parsellerle birlikte memleket ve hava fotoğrafları irtibatlı kroki düzenlettirilmeli haritalar üzerinde gösterecekleri, ayrıca hava fotoğrafları stereoskop aleti ile üç boyutlu inceletilip en eski 1980 ve 1990"lı yıllara ait hava fotoğraflarına göre çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğünü, niteliğinin ne olduğunu, üzerinde varsa bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığı, kullanılan yerlerden olup olmadığı ile taşınmazlar üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, tüm bu konuları belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı konusunda fen bilirkişiden rapor alınıp, imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten taşınmazın onaylanan imar planı kapsamına alındığı tarihe kadar yirmi yıllık kazanma süresinin hesaplanması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.