20. Hukuk Dairesi 2015/9925 E. , 2016/9548 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında... mahallesinde bulunan 128 ada 13 parsel sayılı taşınmaz 12526,05 m² yüzölçümü ve ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiş, 128 ada 11 parsel sayılı taşınmaz 84912,79 m² yüzölçümü ve yaylalık vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır.
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... mevkiinde bulunan taşınmazı babasının 70 sene önce ...isimli şahıstan devraldığını ve ölünceye kadar kullandığını, babasının ölümünden sonra kardeşleri arasında yapılan rızai taksim sonucu kendi adına ve kardeşi..."a 1/2 hisse ile düştüğünü, kendisinin de taşınmazları 40 yılın üzerinden beri nizasız ve aralıksız olarak kullandığını ileri sürerek taşınmazın tespitinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine, dava konusu 128 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi yaylak niteliği ile sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına, dava konusu 128 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi ham toprak vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından lehlerine hükmedilen vekalet ücretine yönelik olarak, davacı tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz edilmiş,
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre ... sınırlandırması yapılmıştır.
1- Dava konusu 128 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman zirai bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda dava konusu 128 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tarım arazisi vasfında olmayıp, % 8 -10 eğime sahip dere yatağı olan yerlerden olduğu, dava konusu 128 ada 11 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan ve (A) harfiyle gösterilen 6472,94 m2 miktarındaki taşınmazın ise en az 40-50 yıldır tarım yapılan tarım arazisi özelliğinde olduğu bildirilmiş ise de, dava konusu 128 ada 11 parsel sayılı taşınmazın yaylalık vasfıyla orta malı olarak sınırlandırıldığı ve bu nitelikteki taşınmazların zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olmadıkları belirlenerek dava konusu taşınmazlara ilişkin davanın reddine dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava reddedilerek dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmesine rağmen hüküm kısmında ham toprak vasfıyla Hazine adına tespitli 128 ada 13 parsel sayılı
taşınmazın yaylalık niteliği ile sınırlandırılarak ve özel siciline kaydına, yaylalık vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılan 128 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ise ham toprak vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olması doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükmün 1. bendinin ikinci paragrafında yer alan "yaylak niteliği ile sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına” cümlesi yerine “ ham toprak vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline” cümlesi, üçüncü paragrafında yer alan "ham toprak vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline” cümlesi yerine ise “yaylak niteliği ile sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına” cümlesi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA,
2- Fen bilirkişi raporunda dava konusu olduğu bildirilen 109 ada 1 parselin (B) harfiyle gösterilen 4753,35 m2"lik kısma ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; mahkemece yapılan keşif sonrasında düzenlenen fen bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların... mahallesi 128 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 128 ada 11 parselin (A) harfiyle gösterilen 6472,94 m2 ve 109 ada 1 parselin "B" harfiyle gösterilen 4753,35 m2 lik kısmına isabet ettiği tespit edilmiş, 109 ada 1 parselin kadastro tutanak sureti getirtildiğinde ... vasfıyla hazine adına tespit edilen taşınmazın kadastro mahkemesinin 2009/101 ve 148 Esas sayılı dosyalarında da dava konusu olduğu görülmüş, mahkemece davacının dava dilekçesinde ve duruşmalar esnasında kendisinden dava konusu taşınmazları bildirmesi istendiğinde yalnızca 128 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazları bildirdiği, ... idaresini de davalı olarak göstermediği gerekçesiyle 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dosyada davalı olmadığı kabul edilerek bu taşınmaza yönelik hüküm kurulmamıştır.
3402 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince kadastro hakimi doğru, açık ve infazı kabil hüküm kurmakla görevlidir. Davanın kapsamında olmasına rağmen bir kısım taşınmazların davacı yanca dava edildiğinin bildirilmemiş olmasının sonuca etkili bulunmamasına, davanın kapsamını ve buna göre de hangi taşınmazların dava konusu olup, hangilerinin olmadığını belirleme görevinin esasen Kadastro Mahkemesine ait olmasına, Kadastro Mahkemesinin davanın kapsamını keşfen tam olarak belirleyip, bu taşınmazların tümünü davalı hale getirdikten sonra davanın tamamı hakkında karar vermek zorunda bulunmasına göre Mahkemenin bu kabulü yerinde değildir.
Tüm bu nedenlerle, davacının mahallinde gösterimi ile... mahallesi 109 ada 1 sayılı parselin de dava konusu olduğu kabul edilmelidir. Kadastro tespitine itiraz davalarında, davalı sıfatı, tespit malikleriyle birlikte başkaca aynî hak sahibi ya da tespit tutanağında şahsi hak sahibi olarak gösterilen kişilere aittir. Devlet ormanlarının kuru mülkiyeti Hazineye, kullanılması, işletilmesi ve korunması görevi, başka deyişle intifası ise, ... Yönetimine aittir. Bu nedenle, ... niteliğiyle Hazine adına tespit edilen çekişmeli 109 ada 1 parselin belli bölümlerine açılan kadastro tespitine itiraz davasında davalı sıfatı ... Yönetimi ile birlikte Hazineye ait olduğu halde, dava ... yönetimine yaygınlaştırılmadan ve yöntemine uygun ... araştırması yapılmadan hüküm kurulması yasal değildir. O halde; mahkemece, yasal hasım olan ... yönetimi davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılıp taraf teşkili sağlanmalı, aynı parsel hakkında Kadastro Mahkemesinin 2009/101 ve 148 Esas sayılı dosyalarının halen derdest olduğu anlaşıldığından kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması gerektiği de dikkate alınarak aynı parselin dava konusu
olduğu dava dosyaları ile birlikte değerlendirilmesi ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Değinilen bu hususlara aykırı karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup davacının temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/10/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.