Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/5362
Karar No: 2010/3315
Karar Tarihi: 25.03.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/5362 Esas 2010/3315 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/5362 E.  ,  2010/3315 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ödemiş 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
    TARİHİ : 30/12/2008
    NUMARASI : 2006/301-2008/380

    Davacı, murisinin davalı işveren nezdinde 1.1.2001- 31.12.2003 tarihleri arası çalıştığının tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
     Dava, davacının murisi olan eşinin 01.01.2001-31.12.2003 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kısmen kabulü ile davacının davalı işverene ait 1138695,35 nolu işyerinde 01.01.2001 tarihi itibari ile işe başladığı ve 31.12.2002 tarihine kadar toplam 720 gün aralıksız ve devamlı işçi olarak çalıştığı, bu çalışmalarının kuruma bildirilmediği hususunun tespiti ile fazla istemin  reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti  davaları için özel  bir  ispat yöntemi öngörmemiş  ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş  içtihadı gereğidir.  Bu tür davalarda  öncelikle  davacının  çalışmasına ilişkin belgelerin  işveren tarafından verilip  verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa  işyerinin gerçekten var olup olmadığı  kanun kapsamında  veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı  eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir  duyarlılıkla araştırılmalıdır.  Çalışma olusu her türlü delille ispat  kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş  tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan  seçilmesine özen gösterilmelidir.  Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu  hiçbir kuşku ve duraksamaya  yer vermeyecek şekilde  belirlenmelidir. Yargıtay  Hukuk Genel  Kurulunun  16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da  bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden,davacı murisi adına işe giriş bildirgesi verilmediği, davalı 1138695 işyeri sicil numaralı işyerinin 01.01.1999 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, halen faal olduğu,davacı murisinin davalı işyerinden bildirilmiş çalışmasının bulunmadığı,  davalı işyerinden 2001-2003 yılları arasında Kuruma verilmiş dönem bordosuna rastlanmadığının bildirildiği,zabıta araştırması ile tesbit edilen komşu işyeri tanıklarının davalı işyerinde kimin çalıştığını bilmediklerini ve tarafları tanımadıklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.Mahkemece yukarıda açıklanan niteliklere sahip olmayan, murisin ev sahibi ve arkadaşları olan tanık beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınarak,soruşturma genişletilip, zabıtaca başka komşu işyeri tanığı bulunmadığı bildirilmiş ise de davacı murisi ile aynı dönemlerde komşu işyerlerinde çalışmış ve komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına, resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının bulunabileceği gözetilerek bu kişileri tesbit edip beyanlarına başvurmak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir.   
    Kabule göre de,davacının murisi adına tesbit kararı verilmesi gerekirken davacı adına tesbit kararı verilmesi hatalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi