Davacı,davalı işveren nezdinde 14.8.2002 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının 14.08.2002 tarihinde davalıya ait işyerinde geçirdiği olayın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı işyerinde bakımcı olarak görev yaptığı, 14/08/2002 tarihinde dokuma bölümünde Jakar Makinelerinin başlıklarının aşağı indirilmesi işinde çalışmakta iken asansör butonunda elektrik kaçağı olması nedeni ile elektrik akımına maruz kaldığı,meydana gelen kazadan sonra davacının hastaneye sevk edildiği,hastanede muayene edildiği ve aynı gün yine işbaşı yaptığı,işverence kaza ile ilgili tüm belgelerin, sevk kağıdı ile birlikte tanzim edilerek 14/08/2002 tarihinde kuruma verildiği,14.08.2002 tarihli iş kazası raporunda, asansör butonunda elektrik kaçağı olması nedeniyle davacının iş kazası geçirdiğinin,bakım sorumlusu olduğunun ustabaşı görevinde bulunduğunun,kazanın jakar makinelerin aşağıya indirilmesi sırasında işverenin işi görülürken meydana geldiğinin belirtildiği,davacının 10.06.1998-11.06.2008 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığı, 01.07.2008 tarihinde MS hastalığı nedeniyle malüliyet aylığı bağlandığı, 26.05.2009 tarihli SSK müfettiş raporunda “davacının çalışmasının eylemli ve gerçek olduğu,hizmet akdine dayalı olduğu,davalı işyeri sigortalısı olduğu,14.08.2002 tarihinde meydana gelen olayın iş yerinde ve sigortalının işveren tarafından yürütülmekte olan işi yapmakta olduğu sırada meydana geldiği, bu olayın iş kazası sayılabilmesi için kaza olayı ile uğranılan zarar arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığının Kurum sağlık Kurullarınca ortaya çıkarılması gerektiği,kaza olayı ile davacının bedensel ve ruhsal arızaları arasında uygun illiyet bağının bulunması halinde olayın iş kazası sayılması gerektiği,aksi halde iş kazası sayılmaması gerektiğinin bildirildiği,dinlenen davacı ve davalı tanıklarının 14.08.2002 tarihinde davacıyı elektrik çarpması şeklinde cereyan eden olayın gerçekleştiğini beyan ettikleri,işyeri hekiminin,kaza olayından hemen sonra davacının bir arkadaşının refakatinde yürüyerek işyeri revirine geldiği,elektrik çarptığının söylendiği,şurunun açık genel durumunun iyi olarak gözlemlendiği,tedbir olsun diye sağlık memuru refakatinde Çekirge Devlet Hastanesine sevk ettiği,aynı gün 1-2 saat sonra hastane acil servisinde yapılan ayakta muayene ve tedavi sonrasında işyerine geri geldiği, kendisini iyi hissettiğini söyleyerek yeniden çalışmaya başladığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 11/A maddesinde, iş kazasının, yasada belirtilen hal ve şartlarda meydana gelen sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olay olarak tanımlandığı ve bir olayın ,sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,dolayısı ile emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında meydana gelmesi durumunda iş kazası olarak değerlendirilmesi gerekeceği açıkça belirtilmiştir .Daha açık bir anlatımla bir olayın iş kazası olarak kabul edilebilmesi için yasada belirtilen hal ve şartlarda meydana gelmesi ve bu olay nedeniyle sigortalının bedence veya ruhça arızaya uğraması gereklidir.Eğer sigortalı meydana gelen olay nedeniyle bedence veya ruhça arızaya uğramamış ise bu olayın işkazası olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Somut olayda, davacının davalı şirketin işçisi olduğu, olayın 14.08.2002 tarihinde elektrik çarpması şeklinde, işverenin işi yapılmakta iken işyerinde meydana geldiği konularında uyuşmazlık yoktur. Ancak, davacının iş kazası sonucu hemen veya sonradan bedence veya ruhça zarara uğrayıp uğramadığı, zarar var ise bu oluşan zarar ile iş kazası arasında uygun illiyet bağı bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile sonuca gidilmiş olması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş: davacının 14.08.2002 tarihinde elektrik çarpması nedeniyle görmüş olduğu muayene ve tedavi belgelerini getirtmek, bu olay nedeniyle bedence veya ruhça zarara uğrayıp uğramadığını araştırmak ,zarar, yoksa davayı reddetmek, var ise, olay ile zarar arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığını da gözeterek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi olgular nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmesi ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalılardan Z.Teks.Tekstil Tic San Aş"ye iadesine 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.