Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4820
Karar No: 2010/3355
Karar Tarihi: 25.03.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/4820 Esas 2010/3355 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/4820 E.  ,  2010/3355 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 18/12/2008
    NUMARASI : 2006/267-2008/365

    Davacı,  davalı işveren nezdinde 1.1.2002- 1.9.2002 tarihleri arası sigortalı olduğunun tespiti, 1.1.2002- 30.6.2006 tarihleri arası işçilik alacaklarının tahsiline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi                   
    Dava, davacının davalı işverene ait iş yerinde 01.01.2002-01.09.2002 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak çalıştığının tespiti ile 01.01.2002-30.06.2006 tarihleri arasına ilişkin işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsili  istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının 01.01.2002-01.09.2002 tarihleri arasında davalı işveren yanında çalıştığının tesbitine, bu sürede sigortalı sayılmasına, bir kısım işçilik alacağının davalı işverenden tahsiline karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01.09.2002 tarihinde "V. K. C Blok Kapıcılık"  ünvanlı (....) sicil nolu iş yerinde işe girdiğine dair imzalı bildirgenin Kuruma verildiği,tesbiti talep edilen dönem ile çakışan dönemde, davacının 01.02.2002 tarihinde "V. K.Ap. A Blok kapıcısı" ünvanlı ....sicil nolu  iş  yerinde işe girdiğine dair  imzalı bildirgenin  08.02.2002 tarihinde Kuruma  verildiği, 30.06.2006 tarihinde işten çıkışının Kuruma  bildirildiği, davalı iş yerinde;01.09.2002-30.06.2006 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalışmasının olduğu, bu dönemde çalışmalarının tam bildirildiği,01.02.2002-10.02.2002 tarihleri arasında başka işyerinde 10 gün çalıştığı,dönem bordrolarının getirtilmediği,başka işyerine ait dönem bordrolarının dosyaya gönderildiği,Mahkemece yaptırılan zabıta araştırmasında. davacının binanın inşaatının başladığı tarihten itibaren binayı yapan Vedat Emel isimli şahsın yanında çalıştığı, 01.09.2002 tarihinden itibaren de davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının  tesbit edildiği, davalı apartmana ait karar defterinde davacının 05.05.2002 tarihi itibariyle kapıcı olarak 6 ayı deneme süresi olmak üzere işe alındığı görülmektedir.
    Uyuşmazlık, somut olayda 01.01.2002-05.05.2002 tarihleri arasında fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut  bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olaya gelince; mahkemece davacının 05.05.2002-01.09.2002 tarihleri arasında davalı işverene ait apartmanda 506 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı olarak kesintisiz çalıştığının tesbitine karar verilmesi doğrudur. Ancak 01.01.2002-05.05.2002 tarihleri arasına yönelik talep yönünden açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yöntemince araştırılmadan  uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalışması bulunan kayıtlara geçmiş komşu iş yeri sahibi veya çalışanı oldukları  belli olmayan tanıkların beyanı ile yetinilerek sonuca   gidildiği ortadadır.  Öte yandan, işçilik alacakları talebinin hizmet başlangıcı tarihinin 05.05.2002 olduğu esas alınarak hesap edilmesi ve hüküm altına alınmasına karşın hizmet tesbiti talebinin 01.01.2002 tarihinden itibaren kabul edilerek kendi içinde çelişkili hüküm kurulması  isabetsiz olmuştur.
    Kabule göre de, davacının  01.02.2002-10.02.2002 tarihleri arasında başka işyerinde çalıştığı 10 günlük sürenin hüküm altına alınan sürelerden dışlanmaması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş; tespit kararı verilen döneme ilişkin ,zabıta, maliye ve meslek  Odası aracılığı  ve Muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde  uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahiplerinin araştırılıp tesbit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak,bu dönemde davacının kapıcı dairesinde oturduğuna dair, elektrik, su, telefon kayıt ve makbuzlarını araştırmak , gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra başka işverence bildirilen süreleri de dışlayarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı işverenin işçilik alacaklarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 25.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi