Davacı, davalı işveren nezdinde 1.7.2006-5.7.2007 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak 01.07.2006-05.07.2007 tarihleri arasında sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir.
Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının davalıya ait 1037919 Sicil nolu işyerinden 20.7.2006 tarihli giriş bildirgesi ile 20.7.2006-9.8.2006 tarihleri arasında 21 gün, davalıya ait .... sicil nolu Miher Apt. Yöneticiliği iş yerinden l.ll.2006 tarihli giriş bildirgesi ile l.ll.2006- 14.7.2007 tarihleri arasındaki dönemde l.ll.2006- 27.6.2006 ve 1.1.2007- 14.7.2007 tarihleri arasındaki çalışmalarının tam olarak bildirildiği dava dışı 1045973 sicil nolu işyerinden 28.6.2007-29.6.2007 tarihleri arasında 2 günlük çalışmasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Gerçekten bu tür hizmet tesbitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı-dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi olan bu tür davalarda özellikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa, işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bodro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21.634-532, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579, 2004/21-479-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise, yukarıda açıklanan şekilde bir inceleme yapılmadığı, niteliği gereği kamu düzenini ilgilendiren bu dava da davacının çalışma iddiası gereken şekilde araştırılmadan, tanık beyanlarına dayanılarak istem tümden reddedilmiş ise de bu sonucun doğru olmadığı açıktır. Davacının, davalıya ait "inşaat-kapıcılık" işyerinde, çalıştığına yönelik talebinden, bu çalışmanın01.07.2006 tarihinden itibaren sürdüğü iddiasında, davacının inşaatta 20.07.2006 tarihli bildirge ile çalışmaya başladığına ilişkin bildirge karşısında, çalışmanın talep edilen tarihten itibaren başlamadığı doğruladığından mahkemece 1.7.2006-19.7.2006 tarihleri arasındaki döneme ilişkin istemin reddi ile dosyadaki belgelerden 20.7.2006- 9.8.2006 tarihleri arasındaki çalışma döneminde eksik bildirilen sürelerin reddi doğru ise de davacının inşaatın bitimden sonra hiç ara vermeden binanın kapıcılık işinde çalışmaya başladığı iddiası ve 9.8.2006- 1.11.2006 tarihleri arasındaki dönemde kesintisiz olarak çalışıp çalışmadığı yeterince araştırılmadan bu döneme ilişkin istemin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı adına, davalı işyerinden 01.11.2006 tarihinden başlamak üzere kapıcılık işinden dolayı hizmetleri bildirilmiş olup, davacının inşaatta çalışmaya başladığı tarihten itibaren davalı ile ilişki içerisinde olduğu dinlenen taraf tanıklarının beyanları ile de sabittir. Bu ilişki davacı tanık ve bir kısım kamu tanığı beyanlarından anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; yukarıda açıklandığı şekilde inceleme yapılmakla birlikte, davacının, inşaat işyerinden ayrıldığı 09.08.2006 tarihinden itibaren kapıcı olarak aynı işyrerin de ne zaman çalışmaya başladığının tespiti yönünden ,kapıcı dairesinde fiilen oturmaya başladığı tarihi, kapıcı dairesine ait elektrik ,su faturası gibi belgeler ile tespit edip değerlendirmek gerektiğinde resen yapılacak araştırma ve inceleme sonucu tüm deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.