4. Hukuk Dairesi 2017/2169 E. , 2020/253 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/04/2014 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yetki yönünden reddine dair verilen 25/11/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davacı kurumdan aylık almakta iken yetim olmadığı anlaşılan davalıya yapılan ödemelerin iadesi için aleyhine Siirt İcra Müdürlüğünün 2013/911 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın yersiz ve kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının süresinde ileri sürdüğü yetki itirazı ve davalının yerleşim yerinin "Abdullah Paşa Mah. 270. Sk. No:48 İç Kapı No:4 Elazığ" olduğuna ilişkin belge dikkate alındığında kanundaki genel yetki kurallarına göre davaya bakma yetkisinin Elazığ Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine, dosyanın yetkili Elazığ Asliye Hukuk Mahkemesi" ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK"nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır.
İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25" inci maddesi hükmü tatbik olunur” düzenlemesini içermektedir.
./..
-2-
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, itirazın iptaline konu Siirt İcra Müdürlüğünün 2013/911 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından 30/04/2013 tarihinde 31.514 TL asıl alacak miktarı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin, müvekkilinin adresinin Elazığ ilinde bulunduğundan bahisle yetkili icra dairesinin Elazığ İcra Dairesi olduğunu belirterek, icra dairesinin yetkisine, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili Siirt İcra Dairelerinde takibe girişmiş ise de davalının yerleşim yerinin "Abdullah Paşa Mah. 270. Sk. No:48 İç Kapı No:4 Elazığ" olduğuna ilişkin belge dosyaya sunulmuştur. Davacı vekilince yetki itirazı kaldırılmadan itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmakla, mahkeme öncelikle tetkik merciinin (icra hukuk mahkemesinin) yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır.
Şu halde mahkemece, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın karara bağlanması, sonrasında diğer hususların değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın yetki yönünden reddine ve yetkili gördüğü Elazığ Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 22/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.