Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/4602
Karar No: 2010/3411

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/4602 Esas 2010/3411 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/4602 E.  ,  2010/3411 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 06/02/2009
    NUMARASI : 2006/342-2009/82
     
    Davacı, davalı işveren nezdinde askerlik süresi hariç 20.11.2001- 1.7.2006 tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı  vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Davacı, davalıya ait işyerinde 20.11.2001-12.12.2002 ve 20.5.2004 -1.7.2006 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı olarak çalıştığının tespiti ile yazılı işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, davacının çalıştığı sürelerin ve işçilik alacaklarının uzman bir bilirkişi marifeti ile incelenmesine ilişkin verilen ara kararı sonrasında, istenen eksiklerin giderilmesi üzerine, dosyasının yeniden bilirkişiye gönderilmesine dair 21.11.2008 günlü oturumda verilen ara kararı ile davacıya bilirkişi masraflarının yatırması için 20 günlük kesin mehil verildiği davacının yapılan ihtara rağmen bu sürede masrafları karşılanmadığı gerekçesi ile de davanın kesin süre nedeni ile reddine karar verilmiştir.
    Hizmet tespitine ilişkin, istemin: yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup  olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde  belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555 – 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda, davacının çalışma iddiasına ilişkin olarak tanık dinlenmiş ve işyeri ücret bordroları ile Kurumda bulunan dönem bordroları eklenmiştir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte istediği işçilik alacaklarına ilişkin talebi gereğince yapılacak hesaplama teknik bir konu olmakla birlikte, hizmet tespitine ilişkin istemi kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece resen inceleme yapılması gerektiği açıktır.Bu nedenle HUMK’nun 415. maddesi gereğince resen yapılacak araştırma nedeniyle yapılacak masrafın iki taraftan birinin veya her ikisinin ödenmesine, karar verilebileceği, taraflar ödemez ise de, ilerde haksız çıkandan alınmak üzere Devlet Hazine’sinden (Cumhuriyet Başsavcılığı-Suçüstü Ödeneği) ödenmesine dahi karar verilebilecekken, davacı tarafından yatırılan  giderin, kesin süreden sonra yatırıldığı gerekçesi ile kabul edilmeyerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Yapılacak iş; davacının hizmet tespitine yönelik istemini yukarıda  açıklandığı şekilde belirledikten sonra yazılı işçilik alacakları yönünden de inceleme yapılarak oluşacak sonuç gereğince bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece  bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın  yazılı şekilde karar verilmesi   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan  temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya  iadesine,   29.03.2010  gününde oybirliğiyle karar verildi. 
     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi