Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1833
Karar No: 2010/3471
Karar Tarihi: 29.3..2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/1833 Esas 2010/3471 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/1833 E.  ,  2010/3471 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 07/03/2007
    NUMARASI : 2005/854-2007/112

    Davacı,  davalı işveren nezdinde 01.06.1998-15.04.2005  tarihleri arası çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kısmen  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri  tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalıların tüm  davacı   vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava davacının, davalıya ait  işyerinde 1.6.1998-15.4.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitiyle işçilik alacakları istemine ilişkindir .
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının davalı apartman yönetimi işyerinde 1.6.1998-15.1.2005 tarihleri arasında  asgari ücretle günde 3 saat  üzerinden ayda 12 gün  esasına göre part-time  olarak toplam 954 gün çalıştığının tespiti ile tümü net olmak üzere 2.222,55 TL kıdem tazminatının  akdin feshedildiği 15.1.2005 tarihinden  itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek  faiz ile, 626,22 TL ihbar tazminatının,  5.615,27 TL ücret alacağının,  521,28 TL yıllık izin alacağının,  67,05 ulusal bayram  ve genel tatil alacağının  3.5.2005 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı apartman yönetiminden tahsiline, hafta tatil ücreti ile fazla istemlerin  reddine  karar verilmiştir.
    Somut olayda davacı dava dilekçesi ile kıdem tazminatı için fesih tarihinden, ücret alacağı için temerrüt tarihinden  en yüksek banka mevduat faizi diğer alacakların yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş olup  15.1.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile bu defa ihbar tazminatının temerrüt tarihinden yasal faizi ile kıdem tazminatı için fesih tarihinden  diğer alacaklar içinde temerrüt tarihinden itibaren bankalarca   mevduata uygulanan  en yüksek faiz oranı ile davalı işverenden tahsilini talep etmiştir.
    Uyuşmazlık davacının işçilik alacakları için uygulanacak faiz istemi    konusunda toplanmaktadır
    Davacının işçilik alacaklarının ödenmesi için  noter araclığı ile çektiği ihtarnamenin  29.4.2005 tarihinde davalıya tebliği edildiği ve ihtarnamede yapılacak hesaplama neticesinde  3 gün içerisinde ödeme yapılması aksi halde dava yoluna başvurulacağının bildirilmesi karşısında davalının 2.5.2005 tarihinde temerrüde düşürüldüğü anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 4857 sayılı İş Kanununun  çeşitli hükümlerinde faiz  konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan Yasanın 34. maddesinde, gününde ödemeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret geniş anlamda ücret olup, çalışma karşılığı ücretler ile ikramiye, prim, jestiyon ve benzeri ödemler ve fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir.
    Ücret alacağının 1475 sayılı yasa döneminde doğmuş  olması durumunda 10.6.2003 tarihine kadar yasal faiz,  bu tarih sonrası ücretler bakımından ise bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. İşçinin ücret konusundaki talebinin “yasal faiz” olarak adlandırılmış olması da 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinin uygulanmasına engel değildir. Gerçekten, ücret alacağı bakımından anılan 34. maddede faizle ilgili olarak yasal düzenleme yer aldığından, işçinin isteğinin, bahsi geçen özel faizin talep edildiği şeklinde değerlendirilmesi gerekir.
    Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırıldığında, belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar.
    Ücret alacağı için özel banka, kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir. Yasada, “uygulanan en yüksek  faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla bahsi geçen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların  belli dönemlerde T. C. Merkez Bankasına  uygulayabileceklerini bildirdikleri  faiz oranı fiilen uygulanmış olmadıkça  ücret  yönünden dikkate alınmaz.
    Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir.  Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda  bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı alacak için  ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı  yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz. Yıllar itibarıyla faiz oranları değişebileceğinden  kararda faiz oranının gösterilmesine  gerek yoktur. 
    Uygulamada ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına  uygulanacak faiz konusu diğer ücret alacaklarından farklı olarak değerlendirilmektedir. İhbar tazminatı bakımından uygulanması gereken faiz oranı değişen oranlara göre yasal faiz olacağı, bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde farklı bir faiz türü öngörülmüşse, yasal faizin altında olmamak kaydıyla kararlaştırılan faizin uygulanacağı,  4857 sayılı İş Kanununun  59. maddesinde iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin , geniş anlamda ücret içinde değerlendirilmeyerek bu alacak içinde yasal faiz uygulanması gerekeceği   Yargıtayın yerleşik uygulamasıdır.
    Mahkemece yerleşik uygulamaya  göre  ihbar tazminatı ve yıllık izin alacaklarına  yasal faizin,  kıdem tazminatına da bankalarca  mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanması sureti ile karar verilmesi yerinde ise de diğer işçilik alacakları konusunda 10.6.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve  uygulanacak faize ilişkin getirilen  yeni  düzenleme dikkate alınmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur
    Yapılacak iş;  ücret alacağı ile  ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının 10.6.2003 tarihinden önce doğan kısımları için temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz, bu tarihten sonra doğan kısımları içinde temerrüt tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faizin uygulanması suretiyle  alacakların davalı apartman yönetiminden tahsiline karar verilmesi gerekir
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden ilgilisine yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 29.3..2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi