MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı ... şirketinin, davacılara karşı .... İcra Müdürlüğünün 2009/5263 Esas numaralı dosyası ile murisleri ..."ın mirasçıları sıfatıyla icra takibine giriştiğini, işbu icra takibinde davacıların murisi olan ...ın 4360 numaralı elektrik abonesi olduğunu, 2008 yılı Haziran ayından itibaren devam eden tarımsal sulama elektrik borcu olduğundan bahisle davacılar aleyhine mirasçı sıfatıyla icra takibinin yapıldığını, abone olan muris ..."ın 2002 yılında vefat ettiğini, bu tarihten sonra davacıların bu taşınmazı kullanmadıkları gibi, söz konusu taşınmazın fiili paylaşımı sonucu davacılardan ..."ın kendi hissesini 2003 yılında, diğer davacı ... Seçkin"in kendi hissesini 2008 Ocak ayında Bilal Irmak"a sattıklarını, davaya konu borcun ise 2008 Haziran ayından bugüne kadar devam ettiğini, abone ve muris ..."ın 2000 yılında vefat ettiğine göre davacıların abonelikten doğan sorumluluklarının ölüm tarihine kadar olan borçtan dolayı olduğunu, davaya konu elektrik borcunun doğmuş olduğu dönemlerde davacıların bu taşınmazı hiçbir şekilde kullanmadıklarını, taşınmazı satın alan Bilal Irmak"ın pompa tesisi kurarak elektriği kullandığını belirterek, ... İcra Müdürlüğünün 2009/5263 E. Sayılı dosyasında davacıların borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen bedelin davacıların murisinin aboneliğinden kaynaklandığını, davacıların murisin yasal mirasçıları olduğunu, mirası da reddetmediklerini, davaya konu elektrik aboneliğinin de iptal edilmediğini, dolayısıyla kullanıcı olup olmadıklarına bakılmaksızın abonelikten kaynaklanan borçtan davacıların sorumlu olduklarını, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; aboneliğin davacıların murisi adına kayıtlı olduğunu, muris adına olan aboneliğin iptal edilmediği sürece elektriği kullananla birlikte abonelik sözleşmesi hükümleri uyarınca abonenin veya mirasçılarının sorumluluğunun devam edeceğini, davacılarn abone olan murisin külli halefleri olarak bu borçtan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairenin yerleşmiş ve istikrar kazanmış uygulamasına göre; murisin yasal mirasçıları mirası reddetmedikleri sürece basit bir başvuru işlemiyle iptal edilmeyen (murise ait) abonelik üzerinden tüketilen enerji bedelinden kullanıcı olup olmadıklarına bakılmaksızın abonelikten kaynaklanan borçtan sorumludurlar.
Bu itibarla dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.12.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.