3. Hukuk Dairesi 2021/4645 E. , 2021/8026 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirketin mesken abonesi olduğunu, hakkında 12.12.2012 tarihinde kaçak elektrik kullanımından dolayı tutanak tutulduğunu ve 13.699,50 TL kaçak elektrik cezası tahakkuk ettirildiğini, kaçak kullanımının bulunmadığını, mükerrer faturalama yapıldığını ileri sürerek, davalıya borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı; davacının kaçak elektrik kullandığını, tahakkukların mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Gaziantep 6. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) verilen kararda; bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 21.08.2013 tarihinde 21857 seri numaralı Kaçak Usulsüz Elektirik Tespit Tutanağı ile belirlenen kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacının toplam 10.944,80 TL borçlu olduğunun, buna göre dava tarihi itibarıyla bakiye 2.754,70 TL kısımdan borçlu bulunmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin (10.944,80 TL) reddine dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairece verilen 14/03/2019 tarihli ve 2017/16209 E. 2019/2145 K. sayılı kararla; “...O halde mahkemece; dava konusu 13.699,50 TL tahakkuk miktarına esas teşkil eden tüm tahakkuk ayrıntıların celbiyle, dosyanın uzman bilirkişiye tevdi edilerek ilgili tahakkuklar kapsamında mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamı sonrası Gaziantep Tüketici Mahkemelerinin kurulması nedeniyle, mahkemece dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderildiği, bu defa Gaziantep 2. Tüketici Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasında tüketici işlemi bulunmadığı, davanın genel mahkemelerden görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle, davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un "Amaç" başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra "Kapsam" başlıklı
2. maddesinde; Kanun"un birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 3.maddesinde tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlamıştır.
Bir hukuki işlemin, 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde 3. maddede tanımları verilen satıcı ve tüketici arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının abone türünün mesken olduğu, dosya içerisinde yer alan abone borcu görüntüleme ekranında da mesken aboneliğinin belirtildiği, bu kapsamda otomatik dönem tahakkuklarının dahi listelendiği, abone detay belgesinde abonelik türünün ve endeks tablolarının bulunduğu, kaçak tutanağında da; “borçtan kesilen elektriğin kullanılmasının” gerekçe gösterildiği, her ne kadar mahkemece yazılan son müzekkereye verilen 03/02/2021 tarihli cevabi yazıda abone numarası tespit edilemediği belirtilmiş ise de, 06/11/2020 tarihli yazıda borcun icralık olduğu ifade edilerek abone borcu görüntüleme ekranının eklendiği, 26/08/2020 tarihli yazıda ise, abone numarasının özelleştirme öncesinde ait olduğundan veriye ulaşılamadığının beyan edildiği anlaşıldığından, davacının mesken abonesi olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı ve davacının aynı Kanun kapsamında tüketici olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda sözü edilen Kanun"un 23. maddesi gereğince davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
O halde, Mahkemece; işin esasına girilip gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.