3. Hukuk Dairesi 2014/7495 E. , 2014/17323 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili ile davalının, ... 7.Aile Mahkemesinin 2004/1143 Esas-2005/33 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkilinin 20.000 TL maddi tazminat ile aylık 1.500 TL nafaka ödemeye mahkum edildiğini; nafaka bedelinin ödenmesinden kaynaklanan sıkıntılar sebebiyle taraflar arasında düzenlenen 03.01.2007 tarihli protokol doğrultusunda Aile Mahkemesi ilamının taraflarca yok kabul edildiğini; ancak, davalının, Aile Mahkemesi ilamını bilahare ... 2.İcra Müdürlüğünün 2007/9820 Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu; davalının kötü niyetli olduğunu, takip konusu yapılan miktar kadar borcunun bulunmadığını ileri sürerek; müvekkilinin, ... 2.İcra Müdürlüğünün 2007/9820 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine ve davacı tarafından ödenen 20.000 TL"nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; ... 7.Aile Mahkemesinin 2004/1143 Esas-2005/33 Karar sayılı ilamı ile ortada kesinleşmiş bir mahkeme ilamı bulunduğunu, taraflarınca da bu ilam dayanak gösterilerek ... 2.İcra Müdürlüğünün 2007/9820 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını; davaya konu olan nafaka bedellerinin ödendiği iddialarının hukuka aykırı olduğunu bildirerek; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; taraflar arasında varılan harici anlaşma ve düzenledikleri protokolün kesinleşmiş mahkeme kararı ile oluşmuş alacağı ortadan kaldırmayacağı; haricen varılan protokol gereğince yüklenen yükümlülüklerin davacı borçlu tarafından tam olarak yerine getirildiğinin de ortaya konamadığı bu yönü ile de ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın, protokolde belirtilen tarihlerde ve belirtilen miktarlarda ödemeleri yaptığını da ortaya koyamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; nafaka alacağına dayalı icra takibininden sonra açılmış, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Somut olayda; ... 7.Aile Mahkemesinin, 26.01.2005 tarih ve 2004/1143 E.-2005/33 K.sayılı kararı ile tarafların boşandıkları, müşterek çocukların velayetinin anneye verilerek, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 750,00"şer TL olmak üzere toplamda 1.500,00 TL iştirak nafakasına ve davalı kadın için toplamda 20.000,00 TL maddi ve manevi tazminata karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı ve davalı kesinleşen mahkeme kararından sonra 03.01.2007 tarihli bir protokol düzenlemişlerdir. Bu protokolde; “mahkeme tarafından belirlenen aylık 1.500 YTL nafaka ve 20.000 YTL tazminattan ve faizi haklarımdan vazgeçiyorum" ifadesinin yer aldığı, yine aynı protokolün 1"nci maddesinde; “Mart-Nisan 2007 aylarında, her ayın 15"ine kadar 500 YTL, Mayıs-Eylül 2007 aylarında 750 YTL, Ekim-Kasım 2007 aylarında 1.000 YTL, Aralık 2007 ayından itibaren aylık 750 YTL nafaka verilecektir” ifadesi ile protokolün 2"nci maddesinde “03 Ocak 2007 tarihinde elden 200 YTL aldım. 15 Şubat 2007 tarihinde 3.000 YTL, 15 Ağustos 2007 tarihinde tarafıma 3.500 YTL verilecektir. Diğer aylar 1.maddede belirttiğim nafaka verilecektir.” ifadesi ile protokolün 3"ncü maddesinde “Her yıl Mayıs ayında TEFE+TÜFE oranında nafakaya zam yapılacağını.” kararlaştırmışlardır.
Davalı kesinleşmiş mahkeme kararının harici sözleşme ile değiştirilemeyeceğini bildirmiş ise de; tarafların yerel mahkemece verilen kararın kesinleşmesinden sonra biraraya gelerek dava konusu alacak konusunda bir protokol yaptıkları konusunda ihtilaf yoktur. Kural olarak, taraflar sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde serbestçe belirleyebilirler (TBK 26 md). Bu nedenle, 03.01.2007 tarihli protokol geçerli olup, tarafları bağlar.
Öyle ise mahkemece, dosyanın uzman bilirkişiye tevdi ile davacının ... 2.İcra Müdürlüğü"nün 2007/9820 Esas sayılı icra takip dosyasında 03.01.2007 tarihli protokole göre borcu tesbit edilerek, fazla ödenen miktar var ise istirdadına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.