3. Hukuk Dairesi 2020/6292 E. , 2021/8028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine dair yeniden esas hakkında verilen kararın, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 02/02/2004 tarihinde Zümrüt apartmanının çökmesi nedeniyle eşinin, oğlunun ve kızının göçük altında kaldığını, eşi ve kızının göçükten yaralı olarak çıkartıldığını, tedavi sırasında hayatlarını kaybettiklerini, davalının eşinin kardeşi olduğunu, davalı tarafından eşi adına çocukları ile birlikte vefat ettiği belirtilerek mirasçılık belgesi çıkarıldığını, daha sonra mahkeme kararı ile kızının eşinden sonra vefat ettiğinin tespit edildiğini, bu süreç içerisinde davalının terekeden haksız yarar sağladığını ileri sürerek; eşi ve kızından intikal eden terekedeki gayrimenkullerin 26/02/2004-21/01/2008 tarihleri arasında bilirkişilerce belirlenecek kira gelirlerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; aile büyüğü olarak bu görevi kabul ederek gelir ve giderleri idare ettiğini, giderlerden artan gelir olması halinde kardeşi adına açılan hesaba aktardığını, murisin tüm mal varlığının gelir ve gider hesabını belgeleri ile birlikte muhafaza ettiğini, ilk başlarda murisin acil nakit ihtiyacını giderdiğini, ödenmesi gereken giderleri ödediğini, daha sonra gelirlerden bu borcu mahsup ettiğini, 2006 yılının 11. ayında tereke dosyasında kayyım atandığı için hiçbir gelir tahsil etmediğini, bu tarihten sonra tüm harcamaların terekenin kayyımı tarafından yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; kira bedellerinden ödenmesi gereken masrafların karşılandığı, diğer ortaklara dağıtılması gereken miktarların davalı tarafından makbuz karşılığında ödendiği, kira gelirlerinden artan tahsilatların ise makbuz karşılığında tereke hesabına yatırıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporundaki alacak hesabında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin karar yerinde görülmediğinden davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın kaldırılmasına, davanın reddine ve davalı lehine nispi vekalet ücreti verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Davacı tarafça verilen temyiz dilekçesinde; ilk derece mahkemesinde hâkim sıfatıyla yargılama yapan Muhlise Yılmaz’ın aynı dosyanın istinaf incelemesine de üye sıfatıyla katıldığı, bu durumun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aykırı olduğu ileri sürülerek, hâkimin reddi talep edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 36 ncı maddesi; “Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hâlinde, taraflardan biri hâkimi reddedebileceği gibi hâkim de bizzat çekilebilir. Özellikle aşağıdaki hâllerde, hâkimin reddi sebebinin varlığı kabul edilir:
a) Davada, iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması
b) Davada, iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği hâlde görüşünü açıklamış olması
c) Davada, tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hâkim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması
ç) Davanın, dördüncü derece de dâhil yansoy hısımlarına ait olması
d) Dava esnasında, iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması” hükmünü,
Aynı kanunun 40 ıncı maddesinin 4. bendi ise; “ Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin başkan ve üyelerinin reddi talebi, reddedilen başkan ve üye katılmaksızın görevli olduğu dairece karara bağlanır. Hukuk dairelerinin toplanmasını engelleyecek şekildeki toplu ret talepleri dinlenmez.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda; ilk derece mahkemesinde yapılan yargılamada hakim sıfatıyla hareket eden Hakim Muhlise Yılmaz, temyize konu edilen kararı veren bölge adliye mahkemesi heyetinde de yer almıştır. Bu durumda, davalı tarafın Hakim Muhlise Yılmaz"ın reddine ilişkin temyiz isteminin kabulü gerekir.
Hal böyle olunca; ilk derece mahkemesince verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun, hakkındaki ret talebi kabul edilen Hakim ... katılmaksızın görevli olduğu dairece incelenerek karara bağlanması için, temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371 inci maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın yeniden istinaf incelemesi yapılması için kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.