16. Hukuk Dairesi 2016/4052 E. , 2016/4884 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... çalışma alanında bulunan 271 parsel sayılı 4000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davacı murisi Mehmet Yiğit adına tespit ve tescil edilmiş, sonrasında satın alma yoluyla tamamı davacı ... adına tescil edilmiştir. Temyize konu 406 parsel sayılı 43000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 271 parsel sayılı taşınmaza uygulanan vergi kaydının miktar fazlası olması nedeniyle kamu orta malı niteliğinde mera olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kendisine ait 271 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının çekişmeli 406 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasıyla irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu 406 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kabulüne, 16.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 20.268,08 metrekarelik kısmın 406 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., kendisine ait 271 parsel sayılı taşınmazın dedesinden babası ..."e intikal ettiğini, onun ölümü ile de hisse devriyle tamamının adına tescil edildiğini, 60-70 yıldır tarla olarak kullanıldığını, ancak taşınmazın yüzölçümünün eksik yazıldığını bir bölümünün temyize konu çekişmeli 406 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını belirterek bu bölümün adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın öncesinde mera niteliğindeki yerlerden olmadığı, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle temyize konu 406 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın kabulüne, 16.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 20.268,08 metrekarelik kısmın 406 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli 406 parsel sayılı taşınmaz, 271 parsel sayılı taşınmaza uygulanan vergi kaydının miktar fazlası olması nedeniyle kamu orta malı niteliğinde mera olarak tespit edilmiştir. Mahkemece 271 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören vergi kaydı getirtilerek taşınmaza uygulanmamış, komşu parsel tapu kaydı ve tespit tutanakları getirtilerek değerlendirilmemiş, keşif sonrası dosyaya sunulan ziraat bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazın tarla vasfında olup, biçilmiş bitki artıklarıyla kaplı olduğu belirtilmiş ise de taşınmazın ne kadar süredir tarla vasfıyla kullanıldığı belirtilmediği gibi komşu parsellerle toprak mukayesesi de yapılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle davacı adına kayıtlı 271 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören 1937 tarih 127 sayılı vergi kaydı, bu taşınmaza komşu parsel tutanak ve dayanakları ile dava konusu 406 parsel sayılı taşınmaza komşu taşınmazların tapu kaydı ve kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet eden, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişiler marifetiyle 271 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören vergi kaydı uygulanmalı, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, hangi tarihten beri ve ne şekilde, kim veya kimler tarafından kullanıldığı, kullanmanın ekonomik amaca uygun olup olmadığı, zilyetliğin nasıl intikal ettiği, taşınmazın öncesinde mera olup olmadığı, çekişmeli taşınmazın dava konusu edilmeyen kısmı ve bitişik 396 sayılı mera parselinden ne suretle ayrıldığı, mera parselleri ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı gibi hususlar tek tek sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler giderilmeli, keşfe katılacak 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parsellerinden nasıl ayrıldığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, uzman fen bilirkişisinden ise keşif ve uygulamaları denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parsellerinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye olanak verecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor ile kroki alınmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.