20. Hukuk Dairesi 2019/969 E. , 2019/1823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu ... mahallesi 669 parsel numaralı taşınmaz tarla vasfıyla 12.000 m² miktar ile 08.08.1958 tarih 67 sıra, 144 cilt, 191 sahife numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle 1/3 hisse ile ..., 1/3 hisse ile ..., 1/3 hisse ile ... adına 03.09.1979 tarihinde tapulama tespiti yapılmıştır.
Tapulama tespitine ... Defterdarlığının itirazı üzerine tapulama komisyonca 28.04.1980 tarih 1980/58 sayılı kararı ile Hazinenin itirazının reddine, 669 parselin tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Daha sonra Hazine tarafından ..., ... ve ... aleyhine ... Tapulama Mahkemesinin 1980/56 E. 1981/21 K. sayılı dosyası ile 669 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitine itiraz davası açılmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda tapulama işleminin ve tapulama komisyonunca verilen 28.04.1980 günlü kararın iptaline ve dava dosyasının görevli ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine Hazine tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/529 E. 1983/614 K. sayılı dosyası ile ..., ... ve ... aleyhine 669 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili için dava açılmış, mahkemece “...dava konusu yerin davalılar adına 67 numaralı tapu kaydı ile kayıtlı bulunmasına ve davalıların en az 20 seneden bu yana malik sıfatıyla zilliyet bulunmalarına ve davacı hazinenin tercihe şayan bir hakkının bulunmamasına binaen davacının tescille ilgili talep ve davası sabit olmamıştır...” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar, 09.04.1984 tarihinde Yargıtay 1. Hukuk Dairesince onanmış ve 17.10.1984 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalarda özetle; taşınmazın 1960 yılında davalı ... ve kardeşleri tarafından satın aldığını ve o günden beri zilyetliğinde bulundurduğunu, bu tapu kaydının tapulama esnasında 669 parsele revizyon gördüğünü ve taşınmazı özel parselasyona tabi tutarak 1/3 oranında zilyet olduğu davaya konu 188,00 m²"lik kısmının davalı ... tarafından davacıya harici satış senedi ile satarak zilyetliğini devrettiğini, 10.06.1980 yılında yapılan tapulama tutanağı ile söz konusu yerin ... - ... - ... kardeşler adına tespit edildiğini, ancak Hazinenin tespite itiraz etmesi üzerine kadastro tespit tutanağının malik hanesinin boşaltıldığını, Hazinenin söz konusu taşınmazın tescili amacıyla açtığı davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/529 Esas, 1983/614 Karar sayılı kararı ile reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, daha sonra malik hanesinin
doldurulmayıp öylece kaldığını, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/636 Esas 2012/100 Karar sayılı kararı ile söz konusu taşınmazın 1/3 hissesinin zilyetlerden ... adına tescil edildiğini ve kararın kesinleştiğini, davaya konu taşınmazın ..."dan satın alan şahıs tarafından nizasız ve fasılasız bir şekilde kullanıldığını belirterek söz konusu taşınmazın müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalılar ... ile ... haklarındaki davanın pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davalı Hazine hakkındaki davanın kabulü ile, Sancaktepe ilçesi ... mahallesi 669 parsel numaralı taşınmazın 188/12000 hissesinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Davaya konu taşınmaz 1981 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uyarınca orman rejimi dışına çıkarılmıştır.
Kural olarak öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre davada taraf koşulunun oluşturulmamış olması başlı başına bozma nedenidir.
Davacı vekili davaya konu taşınmazın müvekkilince tapu maliklerinden olan ..."dan satın alındığını iddia ederek taşınmazın müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş olup ... mirasçılarının tescil halinde hukuksal durumlarının etkilenmesi söz konusu olabileceğinden ...’ın tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi gerekir.
Somut olayda ... mirasçılarından ... davaya dahil edilmeden, taraf koşulu gerçekleştirilmeden karar verilmiştir. Taraf koşulu gerçekleştirmeden karar verilmesi usul hükümlerine aykırıdır.
O halde mahkeme tarafından öncelikle yukarıda isimleri geçen ... mirasçıları davaya dahil ettirilmeli, davadan sonra öldüğü anlaşılan kişiler var ise bunların tüm mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi varsa taraflardan istenilerek getirtilmeli, belirlenecek mirasçıları da davaya dahil edilmeli, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.