3. Hukuk Dairesi 2014/8711 E. , 2014/17433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SALİHLİ 2. ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/01/2014
NUMARASI : 2013/84-2014/35
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı kurumun 45.1.7.0.0 işletme kodlu .... müşteri nolu abonesi olduğunu, müvekkilinin tarımsal sulama yaptığını, müvekkilinin tarımsal sulamadan kaynaklı ... seri nolu elektrik sayacına bağlı kullanım bedellerini 28/11/2008 tarihinde davalı kuruma ödediğini; bir süre sonra, söz konusu kullanım bedellerinin ödenmediği, müvekkilinin ödemelerinin davalı kurum kayıtlarına işlenmediği ve verilen tahsilat makbuzlarının sahte olduğu kurum tarafından müvekkiline şifaen bildirildiğini; müvekkilinin, davalı kuruma kullanım bedelini ödemesine rağmen davalı kurum çalışanı tarafından kötü niyetli işlemler neticesinde ödemeler zimmete geçirilerek, kurum kayıtlarına yansıtılmadığını; tüm bu nedenlerle, toplamda 7.622,40 TL borçlu olmadıklarının tespitine, asıl alacak olarak gösterilen miktar üzerinden %20"den aşağı olmamak üzere lehlerine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacının, ... abone numaralı elektrik sayacına bağlı ........ seri nolu elektrik sayacı üzerinden ............. tahakkuk fiş numarasına bağlı 05/02/2013 tarihi itibariyle elektrik tüketimi yönünden 4.070,30 TL asıl alacak, 3.552,10 TL gecikme faizi olmak üzere, toplam 7.622,40 TL alacak yönünden davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir.
Somut uyuşmazlıkta ise, davacı ile davalı arasında mesleki amaçlı tarımsal sulama aboneliği sözleşmesi bulunduğundan davacı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Hal böyle olunca, mahkemece; davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.