Esas No: 2009/5960
Karar No: 2010/4205
Karar Tarihi: 12.04.2010
Faiz - Yaşlılık Aylığı - Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/5960 Esas 2010/4205 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2009/5960 E., 2010/4205 K.
21. Hukuk Dairesi 2009/5960 E., 2010/4205 K.
- FAİZ
- YAŞLILIK AYLIĞI
- 506 S. SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) [ Madde 116 ]
- 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 113 ]
"İçtihat Metni"
Davacı, geç ödenen yaşlılık aylığı faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra İşin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere ve temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, Adana İkinci İş Mahkemesi"nin 18.10.2006 tarih 2003/870 E. 2006/755 K. sayılı kararı ile 01.02.2002 tarihinden itibaren bağlanmasına karar verilen yaşlılık aylığı nedeniyle 01.02.2002-20.04.2008 tarihleri arasındaki ödenmeyen faiz alacağı olan 9.287,24 YTL"nin davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava bu yönü ile 506 sayılı Yasa"nın 116. maddesinden kaynaklanmaktadır. Davacı 21.04.2008 tarihinde PTT aracılığı ile yapılan ödemeyi itirazi kayıt koyarak kabul etmiştir.
506 sayılı Yasa"nın 116. maddesi "Kurum, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için gerekli belgeler tamamlanınca, bağlanacak aylıkları ve yapılacak toptan ödemeleri hesap ve tespit ederek en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirir. Sigortalı ve hak sahibi kimseleri, kararı bildirilen yazıyı aldıkları günden başlamak üzere bir yıl içinde yetkili mahkemeye başvurarak Kurumun kararına itiraz edebilirler. İtiraz kararın uygulanmasını durdurmaz." hükmünü içermektedir.
BK"nın 113. maddesinde yazılı saklı durumlar hariç olmak üzere "asıl borç ifa veya başka bir suretle sona erdiği takdirde kural olarak diğer fer"i haklar da sona erer." Ancak BK 113/2"de bu kuralın faiz yönünden ayrık durumunu düzenlemiştir. Anılan maddeye göre; "faiz talep hakkının saklı tutulduğu" durumda asıl borç sona ermiş olsa bile borcun ferisi olan faiz sona ermez.
Kurumca 01.02.2002-19.04.2008 tarihleri arasındaki döneme ait birikmiş aylıkların toplamı olan 31.836,37 YTL"nin 21.04.2008 tarihinde PTT aracılığı ile davacıya ödendiği, davacı tarafından Kurum kayıtlarına 07.01.2002 tarihinde giren dilekçe ile yaşlılık aylığı talep edildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca davacının itirazi kayıt koyarak ödemeyi kabul ettiği dikkate alınarak ödenmeyen faiz alacakları ile ilgili 506 sayılı Yasa"nın 116. maddesinde öngörülen süre de nazara alınarak işleyecek faiz alacağını hesaplanırken faizin başlatılacağı tarihe esas olmak üzere anılan 116. maddedeki 3 aylık sürenin sonu olan 07.04.2002 tarihinden itibaren faiz hesaplanması gerekirken 01.02.2002 tarihinden itibaren faiz hesaplanarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 12.04.2010 günlü oturumda oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.