Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3529
Karar No: 2016/5561
Karar Tarihi: 14.04.2016

Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/3529 Esas 2016/5561 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2016/3529 E.  ,  2016/5561 K.
"İçtihat Metni"



Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan hükümlü ..."ın, TCK’nın 165/1, 62, 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 200,00 TL adli para cezası ile ayrı ayrı cezalandırılmasına ilişkin ....Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/06/2015 tarih ve 2014/778 Esas, 2015/633 Karar sayılı ilamı temyiz incelemesinde geçmeksizin kesinleşmiştir.
Bu karara karşı Adalet Bakanlığı"nın 03/12/2015 gün ve 2015/25324/79658 sayılı; Dosya kapsamına göre; "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 165. maddesinde "Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer malvarlığı değerini, bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır"" ile 5237 sayılı Kanun’un 52/1- 2. fıkrasında ise, “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hâzinesine ödenmesinden ibarettir. En az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir." hükümlerinin yer alması karşısında, sanık hakkında hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, herhangi bir teşdit sebebi ve farklı uygulamanın gerekçesi gösterilmeden adlî para cezasının alt sınırın üzerinde belirlenmesinde isabet görülmemiştir” gerekçesini içeren kanun yararına bozma istemi Yargıtay Başsavcılığı"nın 23/12/2015 tarih ve 2015/399219 sayılı ihbarnamesi ile Dairemiz Başkanlığına sunulmuştur.
Dairemizin 20/01/2016 tarih ve 2016/31 Esas, 2016/684 Karar sayılı kararıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma isteminin REDDİNE karar verilmiştir.
Dairemizin kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 15.03.2016 tarih ve KYB-2015/399219 İTİRAZ sayılı yazısı ile "İtiraz konusunu oluşturan uyuşmazlık, mahkemenin “takdiren asgari had üzerinden denmek suretiyle "sanık hakkında hapis cezasını alt sınırdan (6 ay olarak) tayin ettiği halde herhangi bir teşdit sebebi ve farklı uygulama gerekçesi gösterilmeden adlî para cezasını alt sınırın üzerinde (12 gün) karşılığı olarak belirlediği takdirde, bu hususun kanun yararına bozma konusu yapılıp yapılmayacağı hususunun belirlenmesine ilişkindir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 165. maddesinde "Bir suçun işlenmesiyle elde edilen eşyayı veya diğer mal varlığı değerini, bu suçun işlenmesine iştirak etmeksizin, satan, devreden, satınalan veya kabul eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlendiği,
Yine aynı Kanun’un 52/1. maddesinde; adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hâzinesine ödenmesinden ibarettir." şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.Sanık hakkında, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan TCK’nın 165. maddesi uyarınca ceza tayin edilirken hapis cezası alt sınırdan (6 ay olarak) tayin edildiği halde, adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak (5 gün yerine 12 gün karşılığı olarak) belirlenmesi suretiyle hükümde açıkça çelişki oluşturulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemenin hapis cezasını alt sınırdan hükmetmesine rağmen, adli para cezasına alt sınırın üzerinde hükmetmesi nedeniyle, dosyamızdaki bu hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaştığı, gösterilen sebebin kanun delil takdirine ve mahkemenin takdirine ilişkin bir husus olmaması nedeniyle kanun yararına bozma yoluyla incelemeyi gerektirecek nitelikte olduğunun kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Dolayısıyla, yerel mahkemece hapis cezasına alt sınırdan hükmedilmesi nedeniyle, adli para cezasına da alt sınırdan hükmedilmesi gerekirken, çelişki oluşturacak şekilde adli para cezasının alt sınırın üzerinde (12 gün karşılığı) hükmedilerek sanık aleyhine yazılı biçimde fazla ceza verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmiştir.
Bu nedenle, Dairenizin 20/01/2016 gün, 2016/31 Esas ve 2016/684 Karar sayılı, kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE ilişkin ilamına karşı sanık lehine itiraz yoluna gitmek zorunluluğu doğmuştur." denilerek itirazın kabulü ile Dairemizin 20/01/2016 gün, 2016/31 Esas ve 2016/684 Karar sayılı kararının düzeltilmesi, kanun yararına bozma talebinin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün adli para cezasının alt sınırdan verilmesi gerekirken, alt sınırın üzerinde hüküm verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma talebinin kabul edilerek hükmün CMK"nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASI, hukuka aykırılığın CMK’nın 309/4-d maddesi kapsamında olması nedeniyle hükmün Dairenizce kurulması, itiraz kabul edilmediği takdirde dosyanın itiraz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu Başkanlığı"na tevdii yönünde Dairemiz Başkanlığına itiraz talebinde bulunulması üzerine, 6352 sayılı Yasa"nın 99 ve 101. maddeleri uyarınca itirazla ilgili yeniden değerlendirme yapılmak üzere dosya, Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dosya kapsamından, sanığın denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle 04.06.2015 tarihinde açıklanan 19.04.2012 tarihli kararın gerekçe bölümünde ve hüküm fıkrasında sebepleri ortaya konularak, sanığın şahsi durumu ve TCK"nın 61. maddesi gözetilerek hapis ve adli para cezasından oluşan temel cezanın takdir hakkı kapsamında tayin edildiği, TCK"nın 49. maddesinde tanımlanan süreli hapis cezası ile 52. maddesinde düzenlenen adli para cezasının suçun özelliği ve failin (maddenin gerekçesinde de vurgulanan şekilde elde ettiği kazanç ile ekonomik konumu dahil) durumu dikkate alınarak uygulanan ve 1. maddesinde gösterilen suçun önlenmesi amacına hizmet eden birbirlerinden farklı yaptırımlar oldukları, bu yüzden her iki yaptırımın tıpatıp aynı şekilde uygulanamayacakları, kaldı ki suçun karşılığı olan 165. maddesinde uygulanabilecek üst sınırın (alt sınır gösterilmeksizin) on bin gün olarak belirlendiği, dolayısıyla mahkemenin temel adli para cezasını (52. maddede beş gün olarak gösterilen alt sınır yerine) on iki gün olarak belirlemesinin anılan maddeler gözetildiğinde bütünüyle takdir hakkı kapsamında kaldığı T.C. Anayasası"nın 138/1. maddesinde aranan şekilde hukuki ve vicdani kanaate göre verilen hükmün çelişki içermediği bu nedenle Dairemizin anılan ilamında, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 15.03.2016 tarih ve KYB-2015/399219 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİNE, 5271 sayyılı CMK’nın 308/2. ve 3. fıkraları uyarınca Dairemizin 20/01/2016 gün, 2016/31 Esas ve 2016/684 Karar sayılı RED ilamı ile ilgili itirazı incelemek üzere Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kurulu Başkanlığı"na GÖNDERİLMESİNE, 14.04.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2015/399219 sayılı Kanun Yararına Bozma talebinin reddine dair Dairemizin kararına karşı yapılan itirazın reddi kararına muhalefet şerhim;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz kararında belirtildiği üzere ....Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04.06.2015 tarih ve 2014/778 Esas, 2015/633 Karar sayılı temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen ilamında sanık hakkında TCK 165. maddesi uyarınca alt sınırdan 6 ay hapis ve 12 gün karşılığı adli para cezasına hükmedilmiştir. İtiraza konu kararda da muhalif kaldığım üzere Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında TCK"nın 165. maddesinde belirtilen "".... 6 aydan 3 yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır."" hükmü karşısında ve mahkeme HAGB kararında açıkça ""takdiren ve asgari had üzerinden"" denilmek suretiyle hapis cezasını 6 ay olarak asgari hadden vermesine rağmen herhangi bir gerekçe göstermeksizin adli para cezasını alt sınırdan uzaklaşarak (12 gün olarak) belirleyip belirleyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Sanık hakkında hüküm kurulan TCK"nın 165. maddesinde hapis cezası ile birlikte adli para cezası da öngörülmektedir. Mahkeme bu suçtan hüküm kurarken TCK"nın 61. maddesinde belirtilen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi kuralları ile bağlıdır. Bu madde de ""....suçun işleniş biçimi... suçun konusunun önem ve değerinin...... meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını... failin kastı.... failin güttüğü amaç ve saiki"" göz önünde bulundurularak Yasa"da belirlenen sınırlar arasında bir ceza belirlenir. Sanık hakkında hüküm kurulan TCK"nın 165. maddesinde hapis cezası ile birlikte adli para cezası da öngörüldüğünden alt sınırdan uzaklaşılacaksa her iki ceza açısından da uzaklaşılması gerektiği, sanığın suçtan elde ettiği kazanç ve sanığın ekonomik durumu TCK 52. maddesinde sanık hakkında gün olarak belirlenen adli para cezasının sanığın ekonomik durumuna göre 20,00 TL ile 100,00 TL arasında bir miktar üzerinden paraya çevirme imkanı mahkemeye vererek, hapis cezası ile adli para cezasını alt sınırdan belirledikten sonra sanığın ekonomik durumuna göre TCK 52. maddesi uyarınca para miktarını alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle belirleme (ve bireyselleştirme) imkanı verdiğinden, mahkemenin hapis cezasının alt sınırdan belirleyip farklı bir gerekçe göstermeden aynı Yasa"dan kaynaklı adli para cezasındaki gün sayısında alt sınırdan uzaklaşmasını Yasa"ya aykırı bulduğumdan sayın çoğunluğa katılmıyorum.











Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi