11. Hukuk Dairesi 2015/5597 E. , 2015/13091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2014
NUMARASI : 2014/196-2014/392
Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/12/2014 tarih ve 2014/196-2014/392 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken humk"nın 3156 sayılı kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait C...; C..; C....; C...; C....; C...; C...; C...; C... ve C... ibareli marka tescilleri karşısında, davalının 29.06.2011 tarihinde 9, 35 ve 41.sınıftaki ürün ve hizmetleri içeren "c.. tv +şekil" ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2011/54740 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, bunun üzerine tanınmışlık ve iltibas vakıalarına dayanılarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından 2014/M-795 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira başvurunun tescilinin müvekkilinin marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturacağını, davalının kötüniyetli olduğunu, zira aynı ibare ve biçimli 2009/40903 sayılı marka tescil başvurusuna karşı Ankara 3.Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde YİDK kararının iptali ve hükümzsüzlüğü istemiyle dava açtıklarını, açılan davada verilen ret kararının Yargıtay tarafından bozulduğunu iddia ederek, itirazlarının reddine dair YİDK kararının iptaline, davalı adına tescil olunan markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri ayrı ayrı kurumun tesis ettiği kararların hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece; tüm dosya kapsamına göre, markalar ve başvuru konusu işaret arasındaki farklılığın genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, başvuru kapsamında yer alan 9, 35 ve 41.sınıftaki ürün ve hizmetlerin tamamına yakınının veya benzerlerinin davacı markalarının kapsamında aynen yer aldığı, işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin iltibas kavramı içerisine dahil edilmesi karşısında davalı başvurusu ile davacı markalarının kapsamındaki hizmetlerin aynı tür sayılmalarının zorunlu bulunduğu, ortalama düzeydeki alıcıların/yararlanıcıların bu marka ve işaretin farklı işletmelere ait iki ayrı marka olduğunu derhâl ve hiç düşünmeden ilk bakışta algılamalarının mümkün olmadığı, seri mahiyetteki markalarını taşıyan 9, 35 ve 41.sınıftaki ürün ve hizmetlerden satın almak veya yararlanmak isterken davalının "c.. tv +şekil" işaretini taşıyan hizmetleri satın alma yönünde tercihte bulunabilecekleri, davalı başvurusunun, davacı markalarının serisi içerisine sızmış bulunması ve her iki işaretin göz ve kulakta bıraktığı izin bu kabulü zorunlu kıldığı, aksi yöndeki kurum kararlarının hukuka uygun bulunmadığı kanaatiyle YİDK kararın iptali ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık konusu marka başvurusu ""C.. tv+şekil"" ibaresinden oluşmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça ""C.."" ibareli ve yine bu ibareden türetilmiş kelime markalarına dayalı olarak başvuruya itiraz edilmiş ise de, Dairemiz yerleşik kararlarında da ifade edildiği üzere, işaretler arasında iltibas tehlikesine yol açan bir benzerliğin bulunup bulunmadığı hususu değerlendirilirken işaretlerin asıl unsurlarıyla birlikte bu işaretlerin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde bıraktıkları izlenimin de dikkate alınması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının c.. asıl unsurlu ve bu kelimeden türetme markalarının varlığına dayalı olarak başvuru konusu ""C.. tv+şekil"" ibaresi bakımından bu markaların kullanılacağı mal ve hizmetlerin ortalama alıcıları bakımından 556 sayılı KHK"nin 8/1-b bendi anlamında benzerlikten söz edilemeyeceği halde, mahkemece aksine düşüncelerle davanın kabulü doğru görülmediğinden kararın temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.