18. Ceza Dairesi 2015/31704 E. , 2017/7982 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, dosya içerisinde sanığın temyiz dilekçesindeki soyut anlatımları dışında ceza sorumluluğunu ortadan kaldıracak veya azaltacak bir durumu olduğunu gösteren delil bulunmadığının sanığın temyiz dilekçesinde de psikolojik rahatsızlığını kanıtlayan bir belge sunmamış olması karşısında, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye katılınmayarak, yapılan incelemede;
1-) Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ..."in ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-) Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükmün temyizinde ise;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilirken, CMK"nın 232/6. maddesine aykırı olarak uygulama maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası hükmün C bendinin 3. paragrafından sonra gelmek üzere "Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının sanığın kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna göre TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine" ibaresinin yazılması suretiyle tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-) Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca temyiz incelemesine konu ve TCK’nın 106/1-1. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması karşısında, TCK’nın 7/2. maddesindeki “ suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan Kanun ile sonradan yürürlüğe giren Kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan Kanun uygulanır ve infaz olur” hükmü gözetilerek anılan Kanunun 35.maddesi ile değişik CMK’nın 254. maddesi gereğince tehdit suçu yönünden sanığın hukuki durumunda yeniden değerlendirilme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2017 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık hakkında görevli memura direnme, hakaret ve tehdit suçlamalarıyla kamu davası açıldığı ve her üç suçtanda yerel mahkemece mahkumiyet kararı verildiği ve dairemizce görevli memura hakaret ve direnme suçlarında verilen mahkumiyet kararının onandığı tehdit suçunun ise 6763 sayılı yönünden bozulduğu görülmüştür.
Sanık ise temyiz dilekçesinde psikolojisinin bozuk olduğunu, GATA hastanesinde askerliğe elverişsiz raporunun bulunduğunu beyan ettiği, dairemizce çoğunluk görüşü somut bu belgeye sunulmaması sebebiyle itibar edilemeyeceğini belirtilerek inceleme yapılmıştır. Sanık her nekadar belge sunmamışsada somut bir olgudan bahsederek ve hastane ismi belirterek GATA"dan aldığı raporda askerliğe elverişsiz olduğunu beyan etmiştir. Soyut bir şekilde ben akıl hastasıyım dememiştir. Eğer iddiası doğruysa kendisinin tek başına yargılamada savunması mümkün değildir ve CMK"nın 150/2. maddesi gereğince müdafii atanması zorunludur.
Bu sebeple sanığın iddiası doğru ve kendini savunamayacak kadar akıl hastalığı mevcutsa sanıkta belge sunmasını beklemekte doğru değildir. Bu sebeple sanığın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü hususunun araştırılması gerektiğinden sanık hakkında verilen mahkumiyet kararların bozulması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.