Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/16251
Karar No: 2017/7988
Karar Tarihi: 15.06.2017

Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/16251 Esas 2017/7988 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2016/16251 E.  ,  2017/7988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit
    HÜKÜMLER : Temyiz isteminin reddi, mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın yokluğunda verilen karar Tebligat Kanunu"nun 19. maddesi uyarınca kendisine yöntemince tebliğ edilmeden, ayrıca ülkemizin de tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde öngörülen sanığın "bizzat kendini savunma hakkı"nın ihlali sonucunu doğuracak biçimde yalnızca vasiye yapılan tebligatla yetinilmesi karşısında, temyiz isteminin süresinde olduğu saptanıp, temyiz talebinin reddine ilişkin 26.11.2014 tarihli ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğü kararda gösterilmemiş ise de, adli sicil kaydında yer alan ve en ağır cezayı içeren mahkumiyetin 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince infaz evresinde tekerrüre esas alınabileceği düşünüldüğünden bu hususun bozmayı gerektirmediği,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu husus, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası “hükümlerden TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması” suretiyle tebliğnameye farklı gerekçeyle uygun olarak HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/06/2017 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Farklı gerekçeyle onama kararı verilmesi gerekir.
    06/09/2011 tarihinde hakaret ve tehdit suçlarını işleyen ... hakkında Giresun 3. Asliye Ceza Mahkemesi 04/10/2012 gün, 2012/28 esas ve 2012/18 sayılı kararı ile mahkumiyet kararı vermiştir.
    ..."ın başka bir suçtan hükümlü olduğu ve bu nedenle kendisine vasi tayin edildiği anlaşılmaktadır.
    Sanığın yokluğunda 04/10/2012 tarihinde verilen kararın sanığa tebliğ edilmek üzere hükümlü olarak bulunduğu cezaevine gönderildiği, cezaevi Müdürlüğünün sanığın vasisinin bulunması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11/3. maddesindeki "kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icap etmedikçe bu mümessillere yapılır" hükmü gereğince vasiye tebliği gerektiğinin belirtildiği ve kararın 05/12/2012 tarihinde vasiye tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    CMK"nın 310. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren bir haftalık süre geçtikten sonra 17/11/2014 günü sanık tarafından kararın temyiz edildiği ve eski hale getirme talep edilmediği. Süre geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca CMK"nın 317. maddesi gereğince reddine karar verildiği. 26/12/2014 tarihli temyiz isteminin reddine dair ek kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
    Temyiz isteminin reddine dair kararda hukuka aykırılık görülmediğinden, Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler ve Yasalardan vasinin varlığı halinde sanığa doğrudan tebligat gerektiğine dair düzenleme olmaması ve Tebligat kanununun 11/3 maddesi uyarınca yapılan tebligatın yeterli ve yasal olduğu düşüncesiyle infazın sürüncemede bırakılmaması, kırtasiyecilik doğmaması, hakkın suistimal edilmemesi için sanığın temyiz isteminin reddinin usul ve Yasaya uygun olduğu.
    Usul hükümleri özgürlüklerin güvencesidir. Hükümlü olan ve vasisi bulunan sanığa doğrudan tebligat yapılmasının gerekli olduğunu kabul etmek, çift tebligat yapılmasını gerektirecek, yargılama giderlerini arttıracak, Yasa koyucunun amacı dışında hareket edilmesine neden olacaktır. Vasi, ..., mümessil, vekil vb olan sanıkların kendisine de tebligat yapılması zorunluluğunu doğurmak eşitlik ilkesine aykırıdır. Vasisi olmayan sanığın kendisine, vasisi olan sanığın hem kendisine hem de vasisine tebligat yapılmasını gerekli kılmak Yasa koyucunun amacına aykırıdır.
    Tüm bu nedenlerle mahkemenin temyiz isteminin reddine dair ek kararın Onanmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.
    Bilgilerinize arz olunur.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi