12. Ceza Dairesi 2016/3852 E. , 2017/10987 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hükümler : Her iki sanık hakkında TCK"nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, haklarında 19.03.2013 tarihinde katılma kararı verilen katılanların "müşteki", katılan vekili olmasına karar verilen Av. ..."un ise "müşteki vekili" olarak yazılmış olması, mahallinde düzeltilmesi mümkün bir yazım yanlışlığı olarak görülmüştür.
Keleşoğlu Ginza Rezidans şantiyesinde, şirketin demir kaynak işlerini üstlenen....İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirket müdürü sanık ..."ın işe aldığı mağdurun, demir rampa sökümü yaparken 305 cm yükseklikten dengesini kaybederek düşmesi sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığı, taburcu edildikten yaklaşık 3 ay sonra hayatını kaybettiği;
26.08.2009 tarihli bilirkişi raporunda; sanık ..."in 3/8 oranında kusurlu olduğunun, mahkemece 12.03.2013 tarihinde aldırılan bilirkişi raporunda ise sanık ... "un inşaat firmasının sahibi ile aynı oranda kusurlu sayılacağı ve kusur oranlarının eşit olacağı belirlendikten sonra, sözü edilen firmaya kusur atfedilmeksizin sanık ..."in 3/8 kusurlu olduğu, 10.06.2014 tarihinde aldırılan ek raporda ise, sanık ..."un, İnşaat firmasının AR-KE Şirketinin sahibi olan işveren ile birlikte 3/8 oranında asli kusurlu olduğunun belirlendiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin ölüm olayı ile sanıkların kusuru arasında illiyet bağının bulunmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
Dosya içerisinde yer alan yapı ruhsatı fotokopisi içeriğinden yapı müteahhidi olduğu anlaşılan Ar-Ke İnşaat ve Tüketim Maddeleri Tic.Ltd.Şti ile Keleşoğlu İnşaat firması arasında suç tarihindeki irtibatın mahiyeti, şirket sorumlu müdürlerinin ve şirketlerin inşaat işlerinden sorumlu yetkililerinin kim olduğunun Ticaret Sicil Gazetesi ile şirket ana sözleşmesi ve şirket kayıtlarından araştırılması, hakkında suç duyurusunda bulunulan Suat Keleş dışında yetkili kişi bulunduğu tespit edildiği taktirde dava açılması sağlanıp incelemeye konu dava dosyası ile birleştirildikten sonra raporlar arasındaki kusur oranlarına yönelik çelişkinin giderilmesi ve sanıkların kusur durumunun tereddütte mahal vermeyecek şekilde tespiti için iş güvenliği uzmanı, hukukçu ve çalışma müfettişinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden rapor aldırılması sonrasında sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre;
1-Sanıklan hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK"nın 49/2. maddesi uyarınca kısa süreli olmaması nedeniyle, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, hürriyeti bağlayıcı cezayı adli para cezasına çevirmenin yasal dayanağını oluşturan TCK"nın 50/4. maddesinin gösterilmemesi,
2-TCK"nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK"nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde, karar tesis edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yazı İşl. Md.