20. Hukuk Dairesi 2015/9905 E. , 2016/9768 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 28/05/2003 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü, ... mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının vekil edeni yararına oluştuğunu iddia ederek taşınmazın Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre vekil edeni adına tescili isteğiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, fen bilirkişiler ... ve ... tarafından düzenlenen 27.10.2004 tarihli rapor ekindeki krokide (F1) ve (L) harfleri ile işaretlenen 1.937,76 m2 ve 19653,18 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalılardan Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/06/2006 gün ve 2006/9161 - 9673 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın hükme yeterli olmadığı, karara dayanak alınan uzman bilirkişi raporu temyize konu çekişmeli yerlerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığından mahkemece, komşu parsellerin dayanak belgeleri, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip usulüne uygun orman ve zilyetlik araştırması yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi,” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, davacı gerçek kişi vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/11/2010 tarih ve 2010/12148 - 2010/13476 sayılı kararı ile hüküm ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmediği belirtilerek dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da sonraki yıllarda paftaların yenilenmesi amacıyla fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftalarının (yerel kadastro müdürlüğü ile tapu ve kadastro genel müdürlüğünden) orijinalinden alınmış fotokopisi istenmeli, ... köyüne ait 1, 2, 3, 4, 5 numaralı arazi kadastro paftaları 1/1000 ölçekte birleştirilmiş olarak, yine ve ... köyüne ait 1, 2, 31, 32, 36, 83, 472 ve 293 parsel sayılı taşınmazların içinde bulunduğu arazi kadastro pafta veya paftaları 1/1000 ölçekte birleştirilerek ... köyü kadastro paftasındaki ve ... köyü kadastro paftasındaki, davaya konu taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile Medeni Kanunun 713. maddesine
dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş (1970 ve 1980"li yıllara ilişkin) stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden getirtilerek usulüne uygun orman ve zilyetlik araştırması yapılarak toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne ve ... köyü, ... mevkiinde bulunan ve bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 19.653,18 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide (B) harfi ile gösterilen 1937,76 m² yüzölçümündeki bölüm yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Tapulama çalışması ise, 03.06.1956 tarihinde yapılıp sonuçları 18.07.1956 ila 18.08.1956 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmazlar bu çalışmada taşlık yer olarak tescil harici bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda uzman orman ile jeodezi ve fotogrametri bilirkişileri tarafından eski ve yeni tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada kabule ve temyize konu bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 19.653,18 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 31/10/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.