11. Hukuk Dairesi 2013/9921 E. , 2014/53 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.03.2013 tarih ve 2013/57-2013/66 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, hakkında Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafında soruşturma yapılan dava dışı ... (....)"in, büyük miktardaki vergi borcunu ödememek için üzerinde kayıtlı taşınır taşınmaz mal bulundurmadığının, mal varlığını gerek kurduğu paravan şirketler ve gerekse adamları aracılığı ile yürütüğünün tespit edildiğini, keza düzenlenen vergi tekniği raporunda da bu kişinin sahibi veya ortağı olduğu şirketlerin toplam 175.398.391.82-TL vergi borcu bulunduğunun anlaşıldığını, bu kapsamda ... şirketleri içinde bulunan dava dışı ... Metal Demir Çelik San. Tic. A.Ş."nin 16.014.306,35 TL tutarındaki vergi borcunun tahsili için ... Vergi Dairesin’in 29.07.2005 tarihli haciz ihbarnamesiyle bu şirketin davalı bankadaki hesaplarına haciz konulduğunu, haciz ihbarnamesini tebliğ alan davalının muvazaalı rehin sözleşmelerini gerekçe gösterilerek ödeme yapmadığını ancak, aynı süre içerisinde firmanın talimatıyla üzerinde haciz bulunan 1098727 sayılı hesaptan 1.180.691.64 TL, 1101730 nolu hesaptan ise 3.585,15 TL olmak üzere 3. kişilere toplam 1.184.276.79 TL ödeme yaparak devleti zarara uğrattığını ileri sürerek, şimdilik bu tutarın zarar tarihlerinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, bankanın firmaya kullandırdığı teminat mektuplarından kaynaklanan riski,teminat mektubu komisyon ve faiz alacağı, protokol taksidi ve sigorta pirim alacağı bulunduğunu,bu alacaklarını teminen hesap sahibi şirket ile yapılan kredi sözleşmesiyle şirketin her türlü hesabı üzerinde banka lehine rehin hakkı tanındığını, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, dava konusu edilen ödemelerin bir çoğunun haciz bildiriminden önce yapıldığını,bildirimden sonraki ödemelerin ise banka alacağına mahsuben yapılan ödemeler ve yasal kesintiler olduğunu, kaldı ki vergi dairesinin 29.07.2005 tarihli haciz bildirimine süresi içerisinde verilen cevapta rehinden sonra haczin işlendiğinin belirtildiğini, bu cevabın birinci haciz ihtarnamesine itiraz niteliğinde olduğunu, 1101730 nolu hesaptan üçüncü şahıslara yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığını,1098727 nolu
hesaptan yapılan 1.007.000,00 TL tutarındaki ödemenin ise bankacılık tekniği acısından nakit teminat karşılığı bir kredi işlemi olduğunu, verilen paranın da şirket adına açılan 1101730 nolu hesaba tekrar yatırıldığını ve bankaya rehinli olan kıymetin yerine konulduğunu, yapılan işlemlerde bir usulsüzlük bulunmadığı savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davalı bankanın davacı tarafından kendisine gönderilen İİK 89/1 ihbarnemesine itiraz ettiği, bu itirazın kaldırılmadığı, davacının İİK"nın 89/4 maddesi uyarınca gerekli başvuruları yapmadıkları, bu nedenle davalının üçüncü kişilere yapmış olduğu ödemeler nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile, sabit olmayan davanın reddine, karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 06.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.