(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2009/14152 E. , 2010/5202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere temyiz nedenlerine göre davacının tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddine
2-Davacının İş kazası sonucu % 13 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayda davacının % 30, davalı işverenin % 70 oranında kusurlu olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalıya verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez.
Bu ilkeler gözetildiğinde davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken 8.000,00 TL’sına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;
“1-Davacının maddi tazminat talebinin reddine, alınması gereken 15.60 TL ret harcından davacı tarafından yatırılan 11.20 TL harcın tenzili ile bakiye 4.40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
2-5.000,00 TL manevi tazminatın 12.07.2002 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine.
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 600,00 TL, avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden aynı Tarife gereğince hesaplanan 600,00 TL maddi tazminat miktarı üzerinden aynı Tarife gereği hesaplanan 575,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 270,00-TL. karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 337,50-TL. nisbi harçtan tenzili ile Hazine"ye gelir kaydına, bakiye 67.50 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafından peşin yatırılan 270,00-TL. nisbi harç ile 15,60-TL. başvuru harcı olmak üzere toplam 285,60-TL. harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Kabul ve ret oranına göre davacı tarafından yapılan toplam 628,50-TL. yargılama giderinden taktiren 132,00-TL’sının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 03.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.